Kapitalizmin benimsettirdiği ve benimsetmeye çalıştığı
"tatil" anlayışına alternatif olarak her yıl gerçekleştirilen yaz
kampı bu sene
Fransa'nın Narbonne şehrinde denize çok yakın bir kamp
alanında yapılıyor.
Sistemin bize dayattığı tüketim kültürüne dayanan tatillere
alternatif bir tatil bu. Bizim tatilimiz tüketime dayalı, sadece deniz, kum
güneş, eğlence, ye iç
tatili değil. Tatillerimizle de kapitalizme alternatifiz.
Biz kampımızda komün yaşamıyla, en az tüketimle maksimum
mutluluk, huzur buluyoruz. 5 yıldızlı oteller, lobiler restorantlardan değil
birlikten, beraberlikten paylaşmaktan mutlu oluyoruz.
Kampımız dolu dolu geçiyor.
Mümkün olduğunca 24 saati örgütlemeye çalışıyor, programlı bir tatil
hayata geçiriyoruz.
Sabahları aynı saatte kalkıyor sporumuzu yapıyor ve sonra
aynı sofraya oturuyoruz. Sohbetli kahvaltıdan sonra serbest saatlerde hepimiz
kendi programımıza göre, plaja havuza giderek güneş ve denizden bol bol
nasibimizi alıyoruz.
5 gün içinde günlük ve kampın sonunda sergilenecek
gösterilerin komiteleri kuruldu. Kültürel faaliyetler, Grup Yorum korosu,
voleybol ve futbol gibi spor faaliyetleri, sanatsal faaliyetler, gençlik
çalışmaları, çocuklara özel programlar... hepsi kurulan komitelerce
örgütleniyor.
Bunların yanı sıra akşamları eğitici öğretici sohbetlerimiz,
panellerimiz olmakta. Tabii ki halay ve türkülerimiz olmazsa olmazlarımız.
Akşamları ateşsiz ateş başı oyun ve sohbetlerimiz olduğu
gibi aklımız, fikrimiz, kulağımız kahraman ölüm orucu direnişçilerimizde.
Sohbetlerimizin genel içeriği direnişin nasıl güçlendirilebileceğine yönelik.
İki gündür hepimizin heyecanla beklediği şey Adli tıp kurumunun
direnişçilerimiz hakkında vereceği tahliye kararı...