AKP faşizmi 15 Temmuz 2016
Yılında Oligarşi içi çelişkiler sonucu yaşanan çıkar çatışmasını bahane
göstererek, Ülkede OHAL kararı aldı. Bu kararı asıl almasının nedeni kendi
içlerinde yaşadıkları çıkar çelişkisi değil, Ülkedeki Devrimci mücadelenin
büyüyüp güçlenmesi, korkularını büyütmesiydi. OHAL kararı resmi olarak
alınmadan önce de özellikle Gezi ayaklanmasından sonra Devrimci, Demokrat
insanlar ülkenin dört bir yanında sokak ortasında katledildi, kaçırıldı, birçok
devrimci kurum basılıp talan edildi, devlet dairelerinde çalışan sendikalı
kişiler işlerinden atıldı, sürgün edildi. İşte Yüksel direnişi AKP Faşizminin
yıllardır yaptığı haksızlıklar, adaletsizlikler sonucunda Ankara’nın göbeği
Yüksel caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde işinden atılan akademisyen Nuriye
Gülmen ’in “işimi Geri İstiyorum” ozalitiyle anıtının önünde oturmasıyla
başladı. O günden bugüne İşinden Atılan Tüm KHK’lılar başta olmak üzere
adaletsizliğe uğrayan herkesin sesi soluğu oldu, ülkede yaşanan tüm
adaletsizlikleri dile getirdi, önüne set oldu. Faşizmin yönetememe krizi
derinleşiyor. Haberlerde ülkenin dört bir yanında haksızlığa uğrayan köylüleri,
işçileri, öğrencileri görüyoruz. Yüksel Direnişçilerinin bugün tutuklanmasının
nedeni adalet arayışında olan bu insanların yanında olması yol göstermesidir.
Direnişler Meclisi Üyelerini faşizm
tutukladı fakat direnişi bitiremedi bitiremeyecek. Direnişçilerin tutuklaması
karşısında halkımızın sahiplenmesi bile yeni bir “Direniş Cephesi” yarattı.
Direnişler Meclisinin tüm üyeleri derhal serbest bırakılmalıdır, hak aramak suç
değil bir görevdir.
Yaşasın Yüksel Direnişi
Baskılar Bizi Yıldıramaz
Direne Direne Kazanacağız
Yunanistan Halk Cephesi