Direnişlerimiz Sürecek, Direnişler Meclisi'miz Büyüyecek!
Yüksel'i Sahiplenelim!
Direnişler Meclisi Tutsaklarına Özgürlük!
Düzce ve Yüksel direnişçilerini, Direnişler Meclisi emekçilerini
komplo davalarıyla tutuklayan AKP iktidarı, bu yolla direnişlerimizi bitirmeye,
bizi yıldırmaya çalışsa da istediği sonucu alamayacak.
Hiç şüphemiz yok bundan ve hiç kimsenin de şüphesi olmasın;
AKP faşizmi Direnişler Meclisi'mize ne kadar saldırırsa
saldırsın bizi yıldıramayacak. Direnişçileri tutsak etse de direnişlerimiz
devam edecek. Ve gene hiç kimsenin şüphesi olmasın; AKP'nin bu saldırılarından
daha da güçlenerek çıkacağız.
Çünkü, biz halkın Direnişler Meclisi'yiz ve bizi vareden
nedenler varlığını koruyor. Ve AKP’nin saldırıları direnme kararlılığımızı
kırmak şöyle dursun, halkımızın direnişlerini birleştirmekten vazgeçirmek şöyle
dursun, tam tersine yaşadığımız her yeni saldırıyla Direnişler Meclisi olarak
haklılığımızı, bu topraklardaki adaletsizlikler karşısında varlığımızın önemini
daha iyi görmekteyiz. Tutuklatılan her arkadaşımız ile direnişler meclisimiz
büyütme, yeni direnişler yaratma, yeni direniş mevzileri kazanma isteğimiz daha
da çoğalmaktadır.
Tutuklanan arkadaşlarımız AKP faşizminin emekçileri, halkı
teslim alma politikalarını bozdukları için ilk günden bu yana hedef oldular.
Onlar 15 Temmuz darbe girişimini halka karşı saldırılar için fırsata çevirmeye
çalışan AKP'nin karşısına, emekçilerin en direngen damarını temsil ederek,
alanlara çıktılar. OHAL saldırganlığına karşı halkın barikatı, KHK (Kanun
Hükmünde Kararnameler) ile işten atılan 150 bin kamu emekçisine de ses oldular.
İşten atılan 150 bin kamu emekçisinin işlerini, ekmeklerini,
onurlarını her gün Yüksel'e iki kez çıkarak, işkence görerek, yerlerde
sürüklenerek, gözaltına alınarak ve bugün olduğu gibi tutuklanmayı göze alarak
savundular, sahiplendiler.
Nuriye, Acun, Alev, Nazan, Mehmet...
Bugün hapishanedeler ve fakat bulundukları tutsaklık
koşullarında da işlerini, ekmeklerini, onurlarını sahiplenmeye devam edecekler.
Yüksel'in direniş coşkusuyla, emekçilere umut olma sorumluluğuyla Direnişler
Meclisi'nin içerideki emekçileridir onlar.
Tüm kamu emekçilerine ve halkımıza sesleniyoruz;
1400 gündür Yüksel'de
1300 gündür Düzce'de direnenleri sahiplenmeye çağırıyoruz!
Çünkü;
Yüksel Direnişi Onurumuzdur!
Düzce Direnişi Onurumuzdur! Onurumuza Sahip Çıkalım!
Bunun için direnişlere omuz verelim! Yüksel hepimizin iş,
ekmek, onur ve adalet mücadelesi demektir. Yüksel, emekçilerin faşizme karşı
teslim alınamayan direngen iradesi, bir direniş odağıdır. Yüksel, bizimdir. Yüksel,
geleceğimizdir...
Şimdi sıra bizde...
OHAL'den bu yana 150 bin kamu emekçisinin sesi olan
Nuriye'nin, Nazan'ın, Acun'un, Alev'in, Mehmet'in, Armağan'ın, Mahmut'un
dışarıdaki sesi olalım. Direnişlerini sürdürelim, direniş alanlarında onlar
için haykıralım.
Yüksel ve Düzce Direnişlerini Sahiplenelim!
Direnişler Meclisi Tutsaklarına Özgürlük!