İnternette bir mektubun yayınlandı.
Varlıklı bir ailenin çocuğu olarak büyümene rağmen işçileri emekçileri ve halkı
nasıl tanıdığını onlarla iletişimin basıl olduğunu çok güzel anlatmışsın.
Mektubu okudukça tekrar tekrar okumak geliyor içimizden. Sen işçileri Nasıl
tanıdığını anlattıysan biz işçiler olarakta seni sizi halkın avukatlarını Nasıl
tanıdığımızı bizim için ne ifade ettiğinizi anlatmak istedik.
Sevgili Aytaç biz işçiler HHB yi belki sen
daha çok küçükken tanıdık. HHB bizim mücadelemizde hukuksal davalarımızı
üstelenen ve direnişlerimiz de grevlerimiz de omuz başımızda duran bizim
avukatlarımızdır.
Biz sizleri Eminönü direnişlerinden Migros
grevlerinden halkın yanında halkın savaşımı sahiplenmenin bedeli olarak
müvekkilleriyle birlikte katledilen Fuat
Erdoğan lar dan tanırız. Oya baydak
direnişinden biz sizi Ermenek te Soma da yaşanan katliamlarda haklarımız
savunmak için katillerinizden hesap sorma da gösterdiğiniz mücadelecimizden
tanıyoruz.
Sevgili Aytaç halkın avukatlar ı bizimle
birlikte bedel öderken Oya baydak direnişinde işçileri ve devrimcileri linç
girişiminde bulunup patron sendikacılarına karşı yanımızda kolkola
olduğunuz Özgür Yılmaz dınız Süleyman
gökten diniz. Kazova direnişinde bizi hiç yalnız bırakmayan Behiç Aşçı ydınız.
Roza teks direnişinde bizimle birlikte nefes alıp veren Şükriye Erdem diniz.
Bizim için Soma da katledilen 301 madencinin hesabını sormak için bedel ödeyen
kolu kırılan mahkeme salonlarında işçilerin gür sesi olan Selçuk kozağaçlı
ydınız. Hukuk bilgisi ve sınıfsql bakışıyla bize yol gösteren Oya Aslan dınız.
Sevgili Aytaç Ermenek katliamının hemen
ardından olay yerine gidip işçi haklarını savunan sevgili eşin Didem ve sendin.
Oportünizmin bile işçi emeğine saldırdığı
günlerde Cansel Malatyalı direnişinde Ankara Engin Gökoğlu ydunuz.
Bunların hepsini yazarsak sayfalar
yetmeyebilir. Sarıyer belediyesi Ataşehir belediyesi Beşiktaş belediyesi etica
doluca nefa tekstil senepa stempa Çerkezköy belediyesi ve ismini
sayamayacağımız tüm direnişlerimizde sizler yani halkın Avukatları hep
yamızdaydınız. HHB işçilerin emekçilerin haksızlığa uğramış tüm halkımızın
sığındığı büyük bir sığınaktır. Bizim sorunlarımız kendi sorunları olarak önüne
koyan avukatlar halkıyla bütünleşmiştir. Onun için bu gelenek 35 yıldır ayakta
ve güçleniyor.
Sevgili Aytaç mektubumuzun sonunda şunları
söylemek istiyoruz; biz işçiler her direnişe başladığımızda o Gülen
yüzlerinizle yanımıza önüz başımıza geldiğinizde kazanmaya olan inancımız bir
kat daha artıyordu. Şöyle diyorduk: “halkın Avukatları yanımızdaysa biz zaferi
kazandık”. Biz size böyle inanıyorduk böyle güveniyorduk şimdi sen ve arkadaşın
Ebru Timtik adaletsizliğe karşı bedenlerinizle mücadele ediyorsunuz. Şimdi biz
işçiler şunu söylüyoruz bedenlerini ölüme yatıran insanlar halkın Avukatlarıdır. işin içinde halkın Avukatları varsa Zafer
kaçınılmazdır. Zaferinizi ve biz işçiler ve tüm halka armağan edeceğiniz günü
bekliyoruz. Sevgi ve Özlem ve bağlılıkla seni kucaklıyoruz
İşçi müvekkilleriniz