Yoldaşlarımızın, Taraftarlarımızın, Dostlarımızın Bilgisine;

Ölüm nedeni doktorun raporunda; kalp krizi diye belirtilmiştir.
İbrahim Arslanhan; Harbiye-Yayladağı arasında kalan Turfanda Köyü'nde doğup büyümüştür. Arap milliyetinden, Nusayri inancından olan ilerici demokrat bir ailenin en büyük erkek çocuğudur.
Uzun yıllar boyunca devrimci hareket içinde emek veren, Cephe'ye gönülden bağlı bir taraftarımızdır.
Doksanlı yıllarda, daha liseli çağlarındayken Dev-Genç'in çalışmalarında aktif olup emekçiliği ile Antakya, Samandağ, Harbiye, İskenderun, Altınözü ve Reyhanlı'da birçok faaliyete, kitle çalışmalarına katılmıştır. Bölgede demokratik faaliyetlerden milis örgütlenmesine kadar hep gönüllü olup Büyük Aile içinde tanıdığı şehitlerimizden Erdinç Aslan, Yunus Güzel'e olan vefa borcunu ödemek istemiştir. Çünkü şehitlerimiz O'nun için en bağlayıcı nokta ve hedefimiz olan sosyalizmin gerçekleşeceğinin teminatıydı.
Ayrıca, birçok anlatımında DHKC Gerilla Komutanı Leyla Aracı'yı da anarak, Leyla'nın öğretmenliğinin kendisini etkilediğini dile getiriyordu. DHKC şehidi Leyla Aracı'da üniversitede öğretmenlik okuyordu. Ve sonra kavganın, Cephe'nin öğretmeni, komutanı oldu.
Ülkede olduğu süreç içinde yine geçici süreliğine Akdeniz, İç Anadolu ve İstanbul'da mahalle-bölge çalışmalarına katılıp mücadelenin büyümesinde emeği geçmiştir İbrahim Arslanhan'ın.
"Suriye'yi Türkiye'den ayrı görmüyorum, orada yaşayanlar da benim halkım, onlar için de bedel ödemek onurdur..."
Bu sözü birçok kez yaptığı sohbetlerde dile getiriyordu. Ve 2013 yılından bu yana Suriye'de siyasi çalışmalarda emeği geçmiştir.
Emperyalizm ve işbirlikçileri Suriye halkları üzerinde kendi politikalarını uygulamaya çalıştığı dönemlerde, O hep gerçekleri Anadolu halklarına ulaştırmaya gayret etti. Aynı zamanda Anadolu halklarının kültürünü, isyan geleneğini, ilerici yanlarını da Suriye halklarına anlatarak iki halkın düzen ile sorunlarının aynı olduğunu, kurtuluşun ise sosyalizmde olduğunu belirtiyordu.
Yaptığı ziyaretlerinde sohbetleriyle tanıdığı insanlar tarafından sevilen biri oldu, ki ölümünün ardından birçok insan öyle birinin ölümünün hak olmadığını söylemesi de kanıtıydı. Bölgede sevilen ve herkesin ailesinden biri olarak gördüğü bir taraftarımızdı.
Bizlerde Suriye Halk Cephesi olarak; başta değerli ailesi olmaz üzere, Turfanda Köyü halkına, sevenlerine, yoldaş ve taraftarlarımıza baş sağlığı diliyoruz.
İbrahim Arslanhan'ı en güzel anılarla hatırlayacağız. Ve henüz göremediği, sarıp-koklayamadığı, yakın zamanda dünyaya gelecek olan kızı Ayten'e de bizler babasını anlatacağız.
İbrahim Arslanhan, 30 Temmuz 2020 tarihinde Lazkiye'nin Jeble ilçesine bağlı Ayn Al-Şiqak Kasabası'nda; Şeyh Yakub Al-Hasan türbesinin yanında defnedilmiştir. Definin ardından sevenleri toprağına reyhan dikip vedalaşırken, Halk Cephesi olarak da saygı duruşunda bulunularak anısının yaşatılacağı sözü verildi.
✭✭✮✭✮
T.C. İçişleri Bakanlığı'nın, adına "Terör Arananlar Listesi" dediği renkli listelerde; İbrahim Arslanhan'ın ölümünün ardından adı Yeşil Liste'den Kırmızı Liste'ye alınmıştır.
Faşizmde oyun bitmez, soysuzluklarını ölü bir insana dahi kullanmaktan asla geri durmazlar.
Bu listeleri, insanları terörize etmek için yayınlayan resmî kurumların, Arslanhan'ın 'suçlarını'da belirtmek görevidir. Bir insanı komplolar nedeniyle yıllarca vatanından-doğduğu topraklardan ayrı düşürdünüz, yetmedi renkli listelerinize aldınız. Ve en son da cenazesini memleketine almak isteyen ailesinin karşısına böyle bir engel çıkardınız.
O halde açıklamak da sizin gibi 'güçlü' bir makamın görevidir.
İbrahim Arslanhan neden Kırmızı Liste'ye alındı? İbrahim Arslanhan'ın Yeşil Liste'den, Kırmızı Liste'ye alınma nedeni; neden ölümünün ardından yapıldı?
Elbet o kadar cesur değilsiniz, biliyoruz ki açıklayamayacaksınız. Çünkü keyfiyete göre çıkardığınız faşizm yasalarıyla var olmaya çalışıyorsunuz.
Bu İbrahim Arslanhan için hiçbir şekilde sorun olmazdı, olamaz da. O Suriye'yi Anadolu'dan farklı görmüyordu. O'nun için halkının olduğu her yer vatandır.
Siz bu aciz kararınızla ailesini bir mezara hasret yaşatmayı uygun gördünüz. Hüsna ananın ve İsa babanın evlatlarının mezarlarını bayramlarda ziyaret etme hakkını keyfi yasa ve talimatlarınıza göre aldınız.
Sıfatında "vali" diye belirtilen kişi ise işlemler esnasında aileye; "bu beni aşar..." demiştir. Elbette aşar, çünkü oraya sorumluluk amacıyla değil, kukla olarak oturtulmuş, efendisinin ipiyle hareket eden birisisin.
Devran dönüyor. Elbet sonsuza kadar bu çarkı çeviremeyeceksiniz. Bu keyfiyetinize karşı mücadele etmeye devam edeceğiz. İnsanların ölümü üzerinden siyaset yapan düzeninizi tarihe gömeceğiz.
Nasıl ki İbrahim'in ataları kahpe Osmanlı'ya teslim olmayıp topraklarında kaldıysa, bu çağın gençleri de sizin düzeninize teslim olmayacak sonsuza dek var olacaklar.
Suriye Halk Cephesi