
Yeni-sömürgecilik;
Tepeden tırnağa bağımlılık, siyasal, sosyal, ekonomik,
kültürel.
Emperyalistlerin ve işbirlikçilerinin ortak düşmanı
devrimciler, bağımsızlık savunucularıdır.
Ülkemizin tüm kurumları bağımsızlık düşmanıdır, her şey
tekellerin çıkarları için yeniden yeniden düzenleniyor.
Ama bu düzenlemeler dertlerine derman olmuyor. 1979 yılından
beri dünyada devrimler olmuyor buna rağmen emperyalist- kapitalizm krizlerine
çare bulamıyor, bulamaz.
Dünya halklarının tüm sorunlarının kaynağı, tekellerin kendi
çıkarları için oluşturduğu yönetim sistemleridir.
Savaşlar, işgaller, kültürel ve siyasal hegemonya, fuhuş,
uyuşturucu vs. Hepsi bu akıl dışı sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak içindir.
Bunlara rağmen halk ayaklanmaları onlar için kabus olmaya
devam ediyor.
Dünya halklarının bu biriken öfkesini doğru kanala, devrime
yönlendirecek olanlar devrimcilerdir.
Bunun içindir, ömür boyu hapislikler, işkenceler,
katliamlar. Mesele suç ve ceza kavramlarının çok ötesindedir.
Burjuvazi için sorun varlık-yokluk meselesidir. Suç yoksa
yaratılır, devrimcilere karşı açılan tüm davalar bunun örnekleri ile doludur.
Bu köhnemiş düzenin önünde engel olanlar her türlü yöntemle
tecrit edilip, tasfiye edilmeye çalışılıyor.
Lakin yasaların, bir parlamentonun, düzenli bir ordunun,
olması dibine kadar çürümüş bir düzeni ayakta tutmaya yetmez.
Haklı olan, yeni olan kazanmaya mahkumdur.
Halkın Avukatları, özgür tutsaklar zorunluluğun gereklerini
yerine getiriyorlar.
22 Ağustos Cumartesi günü Zürih St. Jakop kilisesi önünde
adalet çadırı açıldı.
Grup yorum, Halkın Avukatları ve özgür tutsakların
taleplerinin olduğu pankartlar asıldı.
İmza masası açılıp el ilanları dağıtıldı. 13:00 da açılan
masa 15:30 da sonlandırıldı.