3 Eylül 2020 günü tahliye edilen devrimci Avukat Aytaç
Ünsal, 4 Eylül günü Halkın Hukuk Bürosu'nun önünde, hukukçuların,
milletvekillerin ve gözleri, kulakları onda olan sevgili halkının katılımıyla
yapılan bir basın açıklamasıyla sürdürdüğü ölüm orucu direnişini sonlandırdı.
Zafer, ölen ama teslim olmayan halkın avukatı EBRU
TİMTİK'in, zafer boyun eğmeyen halkın sanatçıları HELİN BÖLEK, İBRAHİM
Gökçek’in, zafer KOÇAK Mustafa’mızın, zafer Ebru ablasının sorumluluğunu da
omuzlarına yüklenen halkın avukatı AYTAÇ Ünsal’ın, zafer avukatını. sanatçısına
avukatlarına sahip çıkıp gece gündüz demeden onları yalnız bırakmayan, hastane
önlerinde direnen, yüreği direnenlerle atan uğruna ölümlere yattığımız
halkımızın...
Zaferimiz Kutlu Olsun!
Bedelleri ağır oldu elbette... Ama hiçbir zafer bedelsiz
kazanılmaz bunu çok iyi biliyoruz. Aytaç'ın dediği gibi "Sadece aç
kalınarak" da zafer kazanılır. Evet açlığı bile eylem haline getiren bir
halk kazanabilir... Sadece Aç kalmak, halay çekmek, oturmak her normal bir
faaliyet bile direnme ruhuyla bir eyleme dönüştürülebilir. Yeter ki direnmeye
karar verelim, yeter ki boyun eğmeyelim. Ve ancak direnenler kazanabilir bunu
da bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu Halkın avukatları...En yıkılmaz
denilen tabuları yıkar direniş... Kılları bile kıpırdanmıyor denilen halkı ayağa
kaldırır ve düşmana boyun eğdirir. Direnişten, gerekirse bedel ödemekten başka
yolu yoktur zaferlerin... Bugün her ne derse desin düşman boyun eğmiştir,
direnenler karşısında... Çünkü ölümü göze almış direnişçiler karşısında
çaresizdir zalimler... Önce sevinirler ölümüne ama halkın öfkesiyle altında
kalırlar ölümlerin... Bu kadar da güçsüzlerdir. Çaresiz olan biz değil,
faşizmdir... Halkın yüreği aynı istekle çarparsa ve bunun için yüreklerini,
ellerini birleştirirse çözülmeyecek düğüm, çözülmeyecek sorun yoktur. Büyük,
küçük demeden yapılan işlerin, birleşen emeklerin sonucudur zafer... Yaptığımız
hiçbir şeyin boşa gitmediğinin kanıtıdır. Büyük zaferi yani devrimi de
gerçekleştireceğinin teminatıdır... Buna inancımız sonsuzdur...
Evet direniş kazandı bunu bir kez daha gördük. Bir başka
gördüğümüz şey ise, düşmanın bilerek, isteyerek, en insani talepleri bile
karşılamayarak bilinçli olarak katliam yaptığıdır. Helin, Mustafa, İbrahim ve
Ebru Timtik talepleri karşılanmayarak katledildiler... Cenazelerine saldırıldı,
mezarları taciz edildi. Hiçbir insani ve ahlaka sahip olmayanların bu
davranışları karşısında yüreği haklıdan yana atan halkımızın öfkesi büyüdü,
teşhir oldular. Halkımız evlatlarına sahip çıktı. Bu ülkenin sahipsiz
olmadığını gösteren bu uğurda bedel ödemeyi göze alan öncülerinin sesini duydu.
Ömürlerini halkın ellerine, vicdanlarına bırakan devrimci sanatçıları, devrimci
avukatları ve devrimcileri anladı. Asıl zafer buradadır...Sonunda Aytaç'ı
zulmün elinden çekip almayı başarmıştır...
Halkın önüne barikat olan evlatlarını yalnız bırakmayıp
önüne barikat olmuştur, taleplerinin kefili, mücadelesinin garantörü olmuştur.
Halkın yiğit evlatları ve böylesine onurlu bir halk olduğu
sürece daha çok zaferler kazanacağız!
Özgür tutsak, Didem Akman, ağır tecrit koşullarının
kaldırılması talebiyle ölüm orucunu hala sürdürüyor... Bu büyük zaferin gücüyle
onun taleplerinin karşılanması içi elimizden geleni yapmalıyız...
Ölüm orucu direnişi ile tüm dünyanın gördüğü bir başka şey
ise Devrimci sanatçılığın, devrimci avukatlığın yeniden tanımlanmasıdır.
Sanatını yapabilmek için, türkülerini söyleyebilmek için, avukatlık yapabilmek
için gerektiğinde bedel ödemeyi göze almak gerekir. Bundan sonra daha geri bir sanatçılık ve
avukatlık ve devrimcilik kabul edilemez...
Sevinçliyiz Aytaç'ımızı yaşatacağız!
Öfkeliyiz bu süreçte dört tane gencecik fidanımızı toprağa
verdik. Onların anısını yaşatacak ve şehitlerimizin hesabını mutlaka ama
mutlaka soracağız...
Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!
Ebru Timtik Ölümsüzdür!
Aytaç Ünsal Onurumuzdur!
Didem Akman'ın Talepleri Derhal Kabul Edilsin!
Zafer Helin, Mustafa, İbrahim Ve Ebru'nundur!
Devrimci Avukatlar Teslim Alınamaz!
Grup Yorum Halktır Susturulamaz!