Herhangi bir
suçlama bulunmayan ve yargılama olmadan İsrail'in idari gözaltında tutulmasına
protesto etmek amacıyla açlık grevine devam eden Filistinli tutuklunun durumu
ciddi.
İlk olarak
Filistin'de İngiliz sömürge yönetimi tarafından getirilen ve İsrail işgal
güçleri tarafından düzenli olarak kullanılan bu gözaltı emirleri süresiz olarak
yenilenebilir ve Filistinlileri yıllarca hapsetmek için kullanılır.
Şu anda
toplam 4.400 Filistinli siyasi tutsak içinde kovuşturma veya idari gözetim
olmaksızın hapsedilen yaklaşık 350 Filistinli bulunmaktadır.
Altı çocuklu
49 yaşındaki baba şu anda Kaplan Tıp Merkezi'nde tutuklu. İsrail işgali, idari
tutukluluğunu dondurduğu derken, bu terim, acil sağlık krizinin yatması ya da
açlık grevini erdirdiğinde, yargılanmadan ya da mahkemeye çıkmadan tekrar hapse
atılacağını gösteriyor.
1 Ekim'de,
bir İsrail mahkemesi, tutukluluğuna karşı ikinci dilekçesini dinlemeyi bile
reddetti ve gözaltı kararının "şu anda aktif olmadığını", ancak
sağlığı düzelir düzelmez sıfırlanacağını belirtti.
Buna karşın,
açlık grevini sürdürüyor ve özgürlük uğruna ve idari gözaltının sona ermesi
için bedenini ve yaşamını ortaya koyuyor.
El Akhras,
avukatı Ahlam Haddad'a hastane yatağından bir mesaj göndererek, "Tek
koşulum özgürlük ya da ölümdür" dedi. "Ya çocuklarımla özgürce
yaşayacağım ya da sahte adalet adına öldürüleceğim".
"Bu grev
tüm Filistinli tutukluları ve işgal altında acı çeken halkımı savunmak için. Ve
bu grevde kazanacağım zaferim tutsakların ve Filistinli halkımın
zaferidir".
El-Akhras,
açlık grevini Temmuz'un sonunda, idari gözetime mahkum edilmesinin hemen
ardından başlamıştı. Greviyle, tüma dünyada büyük tepki toplayan bu gayrı meşru
ve yasadışı politikaya karşı tavır alıyor.
İsrail'in
Filistinli sivillere yönelik idari gözaltının sistematik kullanımı, bir savaş
suçu ve insanlık suçu oluşturmanın ötesinde, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin ve
Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi'nin 9, 10 ve 14. Maddelerinin
ciddi bir ihlalidir.
1967'den bu
yana, İsrail askeri yetkilileri ve mahkemeleri tarafından en az 50.000 idari
gözaltı kararı verildi.
Taghreed
El-Akhras, eşinin vücut ağırlığının yarısını kaybettiğini, şiddetli baş ağrısı
ve kulaklarında sürekli uğultu olduğunu bildirdi; ayakta duramayacak veya
tuvalete gidemeyecek kadar zayıf.
Bu,
Filistinli siyasi tutuklulara güçlü desteğiyle tanınan Akhras'ın İsrail işgal
güçleri tarafından beşinci kez tutuklanışıdır.
Ağustos
1971'de Cenin yakınlarındaki Silat al-Dhahr köyünde doğdu; 1989, 2004, 2009 ve
yine 2018'de tutuklandı, çoğu zaman her hangi bir yargılanma olmadan idari
gözetim altında tutuklandı.
Binlerce
Filistinlinin idari gözaltı ve siyasi tutsaklığı, Filistin halkına karşı
kullanılan sömürgeci silahlardır ve neredeyse tüm Filistinli aileleri
etkilemiştir.
Aynı zamanda
Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, İngiltere, Avrupa Birliği ve diğer
emperyalist güçlerin yanı sıra, İsrail ile normalleşen BAE ve Bahreyn gibi
gerici Arap rejimleri, Maher al-Akhras'ın devam eden tutukluluğu da dahil olmak
üzere Filistin halkına yönelik bu suçlarda derinden suç ortağıdır.
Bu güçlerin
İsrail işgal rejimine askeri, diplomatik, siyasi ve ekonomik desteği ve
Filistin içinde ve dışında Filistinlilerin haklarına yönelik saldırıları,
İsrail siyonist rejiminin Filistin halkına karşı işlediği süregelen savaş
suçlarına ve insanlığa karşı suçlara izin vermeye devam ediyor.
Maher
Al-Akhras Ve Tüm Filistinli Tutsaklara Özgürlük!
Nehirden
Denize Filistin'e Özgürlük!
Not:
İrlanda'da
onlarca Cumhuriyetçi devrimci, Filistinli direnişçi Maher El-Akhras için 1
haftalık dönüşümlü açlık grevinde olacağını bildirirken, Fransa'daki Halk Cepheliler
de 1 Kasım günü 1 günlük destek açlık grevi yapacak.
Anti-emperyalist
Cephe olarak da, önümüzdeki hafta boyunca Maher'in meşru taleplerini
desteklemek ve tüm Filistinlilere karşı bir zulüm aracı olan idari gözaltılara
protesto için çeşitli ülkelerde birer ikişer günlük dönüşümlü dayanışma açlık
grevi düzenlenecek...