19-22 Aralık Katliamını Unutmadık! Hesabını Soracağız!
19 Aralık 2000 tarihinde aynı anda
20 hapishaneye birden 10 bin asker, binlerce polis ve gardiyanın katıldığı
katliam operasyonu yapıldı. 28 devrimci tutsak kurşunlanarak, diri diri
yakılarak katledildi. Bayrampaşa hapishanesinde altı kadın tutsak menşei hala
bilinmeyen kimyasal silahlarla katledildi. Oligarşinin halk düşmanı katilleri
altı kadın yoldaşımızı kahkahalarla diri diri yaktılar.
Oligarşi bu katliam saldırısına
bir yıl önceden maket cezaevlerine operasyon tatbikatları yaparak
hazırlanmıştı. Amaçları F tipi tecrit hapishanelerini açmak, devrimci
tutsakları tecrit ederek siyasi düşüncelerinden arındırmaktı. Çünkü devrimci
tutsaklar umuttu; halka moral ve güç aşılıyorlardı. Dönemin Başbakanı Bülent
Ecevit, “hapishaneler sorunu çözülmeden IMF programını hayata geçiremeyiz"
diyordu.
Tecrit politikaları oligarşinin
yıllarca uygulamaya çalıştığı bir projeydi. 96’da Eskişehir tabutluğunu
açtılar. Devrimci tutsaklar 69 gün süren direnişi ve şehitler vererek zaferle
sonuçlandırıp Eskişehir tabutluğunu kapattırdılar.
Emperyalizmin tam desteğini alan
oligarşi tecrit politikasını hayata geçirmek için önce Ulucanlar
katliamını gerçekleştirdi.
Ulucanlarda 10 devrimci tutsak boğazları hızarla kesilerek, kalaslarla vahşice
dövülerek katledildi.
Oligarşi “ya teslimiyet ya
ölüm" diyordu. Devrimci tutsaklar “bir canım var o da halkıma vatanıma
feda olsun” dediler.
F tipleri gündeme geldiğinde
bunların emperyalizmin politikası olduğunu dile getiren sol direnmeyi değil
teslimiyeti tercih etti. Sol Ulucanlar'dan gerektiği dersi çıkarmıştı. Devrim
iddiasını yitirenlerin direnmesi için bir neden de yoktu. 20 Ekim 2000
tarihinde DHKP-C, MKP VE TİKP tutsakları ölüm orucuna başladı.
Direnişin ilerleyen günlerinde
aydın ve sanatçılar arabulucu olarak girişimler yaparken dönemin
Adalet Bakan Hükme Sami Türk
başına “kesinlikle operasyon yapmayacağız" diye yalan söylüyordu. F
tipleri emperyalizmin politikasıydı. Onlar dikensiz bir gül bahçesi olarak
Anadolu’yu teslim almak
istiyorlardı.
19 Aralık katliamı yapılırken
demokrasinin beşiği olarak kendini pazarlayan AB'den çit çıkmadı. Çünkü
F tipleri onların projesiydi;
finansörüde Alman emperyalizmiydi. “Tufan Operasyonu” adi altında
hazırlandıkları, adına katliam sırasında “Hayata Dönüş” dedikleri teslim alma
saldırısına cepheli tutsaklar fedalarla karşılık verdiler. Ölürüz ama asla
teslim olmayız dediler. F tiplerine karşı 7 yıl direnip zaferi kazandılar.
Cepheliler tutsaklar 19 Aralık katliamını halkların tarihine kitlesel bir
kahramanlık destanı olarak yazdı.
Ve biz ne şehitlerimizi ne de
onları katledenleri unutmadık. 19 Aralık katliamı sorulacak hesabımızdır.
19-22 ARALIK KATLİAMININ HESABINI SORACAĞIZ!
YAŞASIN 19-22 ARALIK DİRENİŞİMİZ!
KAHRAMANLAR ÖLMEZ HALK YENİLMEZ!
YUNANİSTAN ÖZGÜR TUTSAKLARI