
Devrimcilik yaptığı için alman devleti tarafından tutuklanan
Erdal Gökoğlu, her devrimcinin yapması gerekenleri yapığı, kendi yasalarına
göre bile suç olmayan faaliyetlerde bulunduğu için tutuklandı. Alman Mahkemesi
istenen hapis cezasından daha fazla bir ceza vererek "ne kadar
adaletli" olduğunu gösterdi. Teslim alamadıkları bir devrimciyi suç
sayılmayan eylem ve etkinliklerden tutuklayıp ceza veren Avrupa adaleti 3 Şubat
2021 günü onu Belçika'ya iade etti. Belçika tarafından herhangi bir aranması
veya hakkında bir mahkemesi olmadığı halde ve burada bir mahkeme kararı
olmadığı halde serbest bırakılması gerekirken Belçika da götürüldüğü
hapishanede tek tip elbise giymesi dayatılarak adaletsizliklerinin üzerine tüy
diktiler. Kim daha adaletsiz olur yarışında bayrağı birbirine devrediyor Avrupa
Demokrarisisi(!). Bu dayatma üzerine açlık grevine başlayan Erdal Gökoğlu'na B1
vitamini verilmeyerek, ihtiyaçları karşılanmayarak ve dışarıya her çıktığında
(avukat görüşü, banyo vb. gibi) tek tip dayatılarak temel ve insani ihtiyaçları
bile karşılanmayarak boyun eğeceğini düşünüyor. Belçika devleti ve Erdal
Gökoğlu'nun bulunduğu Saint- Gilles Hapishanesi yönetimi en insani ihtiyaçları
bile karşılamayarak öldürmek mi istiyor? Belçika devletine ve hapishane
yönetimine çağrımızdır açıp Cunta dönemi Türkiye hapishanelerindeki direnişleri
okumalıdır. Olmadı biz onların okuyabileceği bir dile çevirelim. Bunun her
dildeki karşılığı tektir; DİRENİŞ. Yaprağın bile kıpırdamadığı zamanda
dayatılan tek tip elbisenin nasıl paçavra haline getirildiğini bilmiyorsa
öğrenme vakti gelmiştir. Anadolu’nun yiğit evlatları olan devrimciler 1984
yılında Tek Tip Elbise dayatmasına karşı yaptıkları Ölüm Orucu direnişinde Apo,
Fatih, Hasan, Haydar isimli dört yiğit devrimciyi şehit vererek bu dayatmaları
öle öle parçaladılar ve zaferi kazandılar. Erdal Gökoğlu da direniyor ve zaferi
elbetteki o kazanacak. Bunu biliyoruz. Ancak Erdal açlık grevinde ilerleyen
günlere geldi. Ayrıca Erdal Gökoğlu geçmişte de ölüm orucu yapmış bir
devrimcidir. Bu nedenle ciddi sağlık sorunları vardır. O nedenle de sağlığı
daha fazla kötüleşmeden bir an önce Belçika Devletinin Erdal Gökoğlu’nun
taleplerini kabul etmesi gerekiyor. Bunu hızlandıracak yegâne güç ise direniş
ve sahiplenmedir. Sahiplenmeyi güçlendirmek hepimizin elinde. Erdal Gökoğlu
için ertelemeden, yapılacak eylem ve etkinliklere katılarak, destek açlık
grevleri yaparak, faks çekerek ve hapishane yönetiminden Belçika Adalet
Bakanlığını arayarak, Belçika Konsoloslukları önünde eylemler yaparak talebini
daha güçlü haykırmak acil işim. Gözümüz, kulağımız Erdal Gökoğlu'nun direnişini
güçlendirecek çağrılarda olmalıdır. Yapılan çağrılara gücümüz yettiğince
katılalım ve zaferi birlikte örelim. Emperyalizmin mahkemeleri, hapishaneleri
Erdal Gökoğlu şahsında devrimcilere biat ettirmek, teslim almak istiyor. Bizde
Avrupa'daki devrimciler olarak bir kez daha söylüyoruz.
Biat etmeyeceğiz,
teslim
olmayacağız,
direneceğiz.
Erdal Gökoğlu’nun başına gelecek her şeyden Belçika Devleti
ve bulunduğu hapishane yönetimi sorumlu olacaktır. Bu nedenle bir an önce
Erdal'ın talepleri kabul edilerek, tek tip elbise dayatması son bulmalıdır.
Devrimcilik Yapmak Suç Değil Görevdir!
Erdal Gökoğlu'nun Talepleri Kabul Edilsin!
Erdal Gökoğlu Yalnız Değildir!
Halkız Haklıyız Kazanacağız!
Almanya Halk Cephesi