Filmin bitişinde akan yazıda ise filme emeği geçenlerin
adları yerine askeri yönetimce yasaklanan her ne varsa onlar listelenir: barış
hareketleri, grevler, sendikalar, erkeklerin saçını uzatması, The Beatles, pop
müzik, Sofokles, Leo Tolstoy, Aeschylus, Eugène Ionesco, Jean-Paul Sartre,
Anton Çehov, Mark Twain, Samuel Beckett, sosyoloji, uluslararası
ansiklopediler, özgür basın, modern matematik. 1969'da yapılan filmde savcıyı
canlandıran ve filmin yapımından yıllar sonra ülkenin Cumhurbaşkanı olacak olan
ve olayı hükûmet adına soruşturan savcının, ölümünü araştırdığı milletvekili
Gregoris Lambrakis'i simgeleyen ve Direniş ölmedi ya da Lambrakis yaşıyor
anlamına gelen Z harfinin perdeyi kaplamasıyla film sona erer.
Samsun Dev-Genç Ölümsüz(Z) Filmini İzledi
Samsun Dev-Genç 7 Mayıs cuma günü Ölümsüz (Z) adlı filmi
izledi. Filmin konusu filmin başında Fransızca olarak şu sözler görülür:
"Gerçek olaylarla, sağ ya da ölü olsun gerçek kişilerle olan benzerlikler
tesadüfi değildir. Her şey KASITLIDIR. "Film, sağcı hükûmet emrinde çalışan
bir polis şefinin, bitkilere musallat olan asalaklarla mücadele etmek gerektiği
gibi, topluma zararlı olan kişilerle ve özellikle de solcularla mücadele etmek
gerektiğini anlatan konuşmasıyla başlar. Daha sonraki sahnede, solcu
milletvekilinin konuşması izlenir. Ardından milletvekili sokağa çıktığında,
polisin gözü önünde kendisine doğru gelen bir triportörün kasasında bulunan bir
saldırgan kafasına sopayla vurarak ağır yaralar. Hastaneye kaldırılan
milletvekili, kurtarılamayarak ölür. Hükûmet emrinde çalışan bir savcı (gerçek
yaşamda Christos Sartzetakis) olayla ilgili olarak görevlendirilir. Polis ve
askeri yetkililer, savcıyı olayın bir kaza olduğu yönünde yönlendirmeye
çalışarak, dosyaya 'kaza sonucu ölüm' yazarak kapatmasını isterler. Ancak
'çelimsiz görünümlü' savcı, yönlendirmelerden etkilenmez ve olayı derinlemesine
araştırmaya karar verir. Soruşturmasını derinleştirdikçe, olayın bir kaza
değil, örgütlü bir cinayet olduğunu bulur. Araştırmaları sonunda elde ettiği
bilgilere göre, polis örgütünün ve ordunun içinden üst düzey görevliler, sağcı
çetelerle anlaşmışlar ve sonunda milletvekili öldürülmüştür. Savcı, resmî
yetkililerle sağcı çetelerin görüştüğünü fotoğraflarla ve tanıklıklarla
kanıtlar. Askerî yetkililer ve polis şefleri sanık olarak mahkemeye çağrılırlar.
Tam da olayın çözüleceği ve mahkemede hakkın yerine geleceği düşünülürken,
yetkililerin isteği doğrultusunda hareket etmeyen ve olayı örtbas etmeyen savcı
görevden alınır ve olayın önemli tanıkları art arda meydana gelen bir dizi
'kaza' sonucu ölürler. Olayı gazeteye yansıtan gazeteci ise, resmî belgeleri
yayımlamak suçundan hapse atılır.