Bu iki yüzlü davranışın biz bir çelişki olmadığını biliyoruz. ABD emperyalizmi Yugoslavya'da, Irak'ta, Afganistan'da, Libya'da, Suriye'de hep insan hakları söylemini kullanarak halkları katletmiştir. Onların insandan ve haklarından anladıkları kendi "serbest pazarlarını" dayatma hakkı, ülkelerin kaynaklarını sömürme hakkıdır. İnsanlık ancak kendilerine kadar vardır, halklar onlara dayatılan sömürü düzenine karşı çıktıklarında hayvandan bile aşağı bir noktaya konulur.
Leonard Peltier de Amerikalı Yerli Hareketi üyesi olarak bu düzene karşı canavarın ağzında mücadele etmiş, 1977'de tutsak düşmüştür. 1993'ten beri şartlı tahliye hakkı olmasına rağmen bu hakkı gasp edilmektedir. Amerikan yargısı aynı çocuğu Türkiye yargısı gibi kendi yasalarına bile uymayıp, halkı teslim alma ve intikam alma amaçlı hareket etmektedir. Geçtiğimiz hafta koronaya yakalanmış olmasına ve başka sağlık sorunları olmasına rağmen tahliye edilmemektedir. Aynı savcı Mehmet Akif Katırcı’nın devrimci hasta tutsak Ali Osman Köse’yi asla serbest bırakmayacağız açıklamasında olduğu gibi onların düzenine karşı savaşanın hiçbir hakkı yoktur.
Dünyamız hiçbir zaman Amerika'nın ve diğer emperyalistlerin istediği gibi bir dikensiz gül bahçesi olmadı, olmayacak. Dün savaşanlar vardı, bugün de var ve yarın da olacak.
Devrimci tutsaklar onurumuzdur, yaşasın enternasyonal dayanışma, Lenord Peltier'e, Ali Osman Köse'ye ve bütün hasta tutsaklara özgürlük!
Anti-Emperyalist Mücadele Komitesi
Berlin, Almanya