baktı o kerpiç evin çatısından
Anadolu’nun en yüksek yeri değilse de
En yüce yeridir Kızıldere
Ve ancak oradan
Mahirce bakıldığında görülür
Anadolu ihtilalinin zaferi
KIZILDERE BAŞEĞMEZLİĞİN DESTANIDIR
30 MART-17 NİSAN DEVRİM ŞEHİTLERİNİ ANIYOR, UMUDUN
KURULUŞUNU SELAMLIYORUZ!
30 Mart 16-17 Nisan Devrim şehitlerimizi anıyor, umudumuzu
büyütüyoruz. Kızıldere’de yazılan Türkiye devriminin yolu ve teslim olmama
geleneği, yeni şehitler vermek ve daha fazla bedeller ödemek pahasına,
direnişlerimize yeni gelenekler katarak kuşaktan kuşağa devam ediyor, devam
edecek!
30 Mart 1972’de, Kızıldere’de; feda ruhuyla, siper
yoldaşlığı ruhuyla, faşizme karşı uzlaşmazlıkla Türkiye Devrimi’nin yolu
çizilirken ‘intihardı’ diyen ucube görüşler bugün siyasal intiharlarını çoktan
gerçekleştirmişler ve siyasal ölü olarak tarihin karanlığına gömülmeye doğru
ilerlemekte; On’ların yolundan emin adımla gidenler ise emperyalizm ve faşizmin
kuşatma-imha saldırılarına karşı her defasında Kızıldere ruhuyla ‘hep ileri hep
halk’ şiarıyla her süreçten alınlarının akıyla çıkarak mücadeleyi daha da
yükseklere taşıyabilmişler ve bugüne gelindiğinde ise iktidar iddiasıyla
savaşan Parti-Cephe ile Türkiye ve Dünya halklarının umudu olabilmişler ve yine
mücadeleyi ‘teslim olmama’ şiarıyla direniş çizgisinde, -yine ‘intihardı’
diyenlere rağmen ve onları da bir kez daha boşa çıkararak- Sibel ve Gökhan’ın
ölüm oruçlarıyla yükseklere taşımaktadırlar.
"Selam olsun umudu yenilmez kılanlara,
Bağımsızlık silahını sımsıkı saranlara,
Al-kızıl rengini Kızıldere'den alan,
İhtilalin bayrağını dalgalandıranlara..."
Kurtuluşa kadar savaş şiarımızı daha gür sesle haykırdık!
Kızıldere, Türkiye devriminin tek yoludur!
Kızıldere, nasıl mücadele edeceğimizi öğreten evimizdir!
Kızıldere’de doğduk, halkımızın dilinde türküleşmiş, şiirler
yazılmış yeni yeni gelenekler yarattık.
Düşmanın Kızıldere’nin son olmadığını, savaşın devam
ettiğini anlaması çok uzun sürmedi. Devrimin ve direnişin haykırıldığı o kerpiç
ev ve Kızıldere köyü, 50 yıldır Jandarmasıyla, polisiyle çembere alındı. Bu
faşizmin Cephelilerden korkusudur. İstediğiniz kadar saldırın, savaşı büyütmeye
ve umudumuzu örgütlemeye devam edeceğiz.
Mahirlerden, Dayımıza, Dayımızdan öğrencilerine mücadeleyi
büyütüyor, şehitlerimizin yolunda, ideolojik netlik ve kararlılıkla, onurlu ve
dillere destan olmuş tarihimizle savaşı büyütmeye devam ediyoruz.
Kızıldere’de yazılan teslim olmama ve direnme geleneği, bu
ideoloji Helin, Koçak Mustafa, Ebru ve İboları yarattı. Tarihimiz ve teslim
olmama geleneğimiz bugün ise Sibel ve Gökhanlarla devam ediyor.
Faşizm ne kadar saldırırsa saldırsın biz halkımızla
birlikte, umudumuzu büyütmeye ve yeni gelenekler yaratmaya devam edeceğiz.
30 Mart 16-17 Nisan devrim şehitlerimizi tekrar anıyor,
dünyada ve ülkemizde savaşanın sadece biz kaldığımızın bilincinde, umudumuzu
selamlıyoruz.
"700 şehidimize sözümüzdür; sınıfsız sömürüsüz bir
dünya, bağımsız demokratik bir ülke kurana, halkımızı ekmeğe ve adalete
doyurana kadar direnmeye ve savaşmaya devam edeceğiz!"
Kızıldere Son Değil Savaş Sürüyor!
Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş!