Sabah haber takipleri yapılıp gün içerisinde neler yapılacak
ve nereler ile iletişime geçilecek bunun planı yapıldı.
Gün içerisinde sürekli basına e-postalar gönderildi.
Randevular ayarlandı. Şimdiye kadar devam eden bu sessizlik Sibel ve Gökhan’ı
faşizme katlettirmekten başka bir şey değildi. Bunun bilinci ile her yere
ulaşmaya çalışıyoruz.
Yarın yerel ve en köklü uzun soluklu yayın yapan Bizim FM’de
yapacağımız program için duyuru videosu çektik. Radyo bunu sosyal medya
sayfasında yayınladı. Yarın 2 saat boyunca sesimiz ile Sibel ve Gökhan’ın
taleplerini anlatacağız. Onların sesi soluğu olacağız.
Türkiye’de internet üzerinde yayın yapan Halkın Gücü TV ile
röportaj gerçekleştirdik. Kolektivizm örneğini en iyi şekilde yaşayarak
gerçekleştirdik programı.
Yarın yerel gazete için yazan bir gazeteci bizi ziyaret
edecek ve yazılı basın ile Sibel ve Gökhan’ımızın sesini tekrar taşıyacağız.
Gün boyunca ziyaretçilerimizde eksik olmadı. Zaman yaratıp
onlarla konuştuk ve sohbet ettik. Halkımız yine çay, şeker ve su ile eli boş
gelmedi.
Akşam müzik çalışması yaptık. Pazar günü yapacağımız 8 Mart
Dünya Emekçi Kadınlar Günü ve 12 Mart Gazi Katliamı Anma etkinliği için
şarkılarımızı seçtik ve prova aldık.
Adalet talebi ile başlatılan bu direniş herkesin kulağına
fısıldanacak ve halkın asi damarı devrimci tutsakların haklı talepleri kabul
edilene kadar durmayacağız. Ya düşünce değişikliği ya ölüm diye düşüncelerinden
vazgeçirilmeye çalışılan Sibel ve Gökhanımız, Ya zafer ya ölüm diyecek kadar
cesaretli ve cüretli. Halkı için, adalet için bedenini faşizm ve emperyalizmin
ideojik saldırılarına karşı siper edenleri sahiplenmek herkesin onur borcu. Bu
onura layık olacağız. Siyasi ölülere ve teslimiyeti seçenlere bir kez daha
hatırlatacağız, hak alma mücadelesini sonunda ölümde olsa savunmayanların
tarihin çöplüğünde yerlerini alacaklarını.