Almanya/Mannheim Halk Cephesinin açıklaması bize aramızda ne
kadar mesafe olsa da yoldaşlık bağının önemini hatırlattı ve motivasyonumuza
güç kattı.
Güne eylem hazırlıkları ile başlayıp daha sonrasında diğer
katılacak arkadaşlarımız ile buluşmak için yola çıktık. Bir önceki gün
Londra’daki tren şoförlerinin grevinden kaynaklı yoğunluk vardı ve bizde
istasyon peronlarında bekleyenlere ve güzergâh boyunca trenlerde yolculara
İngilizce bildirilerimizi dağıttık.
İlk eylemimiz Yunanistan’da emperyalizmin ve faşizmin
talepleri ile hukuksuz bir şekilde toplamında 333 yıl ceza verilen 11
arkadaşımız için haftalık adalet nöbetimizdi. Yunanistan Elçiliği önündeki
eylemde Grup Yorum’un Yunanca söylenilen şarkıları, konuşmalar ve sloganlar ile
11 arkadaşımız için adil yargılanma talebini bir kez daha haykırdık. 11
tutsağımız ile ilgili İngilizce bildirilerimizi dağıttık.
Daha sonrasında Türkiye Elçiliğindeki haftalık adalet
nöbetimizi gerçekleştirdik. Sibel ve Gökhan’ımızın direnişini ve adalet
talebini daha gür bir ses ile haykırdık. İngilizce ve Türkçe konuşmalarımız ile
elçiliğe Sibel ve Gökhan’ın taleplerinin kabul edilmesi için çağrıda bulunduk
ve çevredeki insanlara da aynı çağrıda bulunduk. Kavga türkülerimizi söyledik.
Direniş evine döndüğümüzde dinlendikten sonra Sibel Balaç’ın
annesi ile konuştuk. Nuray annemize direnişimizi anlattık ve Sibel’imizi
sorduk. İyi olduğunu söyledi. Çok duygusaldı doğal olarak. Bizim
yoldaşlarımızın anne ve babaları en değerlilerimizdendir bunun bilinci ile
birbirimize moral verdik. Annemiz binlerce kilometre uzaktan Sibel’imizin
sesini duyurduğumuz için çok sevindi ve bize başarılar diledi. Sibel’imize
selam söylemesini istek ve bir ihtiyacı ve isteği olup olmadığını sorduk.
Daha sonra Gökhan Yıldırım’ın abisi Erkan Yıldırım’ı aradık.
Telefonu açar açmaz bizi tanıdı ve takip ettiğini söyledi. Sibel ve Gökhan’ı
sahiplenişimizi biliyordu ve zafere olan inancımıza inandığını belirtti.
Gökhan’a bizden de bahsetmiş ve tekrar selamımızı iletmesini istedik. Ona
sürecimizi anlattık ve şimdiye kadarki çalışmalarımızı anlattık ve direnişleri
boyunca direnişçilerimizin sesini herkese duyuracağımızı belirttik.
Telefon görüşmelerimiz burada bitmedi. Yunanistan’daki
tutsaklarımızdan Anıl Sayar, Burak Ağırmış, Ali Ercan Gökoğlu ve Hasan Kaya ile
konuştuk. Başarı dilekleri ve sohbetimiz çok mutlu etti ve güç verdi bize.
Süreci konuştuk ve dünya gündemini değerlendirdik. Birimiz hepimiz, hepimiz
birimiz için.
Bu görüşmelerden sonra Ali Osman Köse, Sibel Balaç ve Gökhan
Yıldırım’a ziyaretçilerimiz ile birlikte yazdığımız 30 kart postalı gönderdik.
Postanenin bulunduğu alışveriş merkezinde İngilizce bildirilerimizi dağıttık.
Oradan Edmonton tren istasyonu önünde iş çıkışı saati
yoğunluğunda yaklaşık 1 saat bildirilerimizi dağıtmaya devam ettik.
Kısa bir dinlenme ve ihtiyaçlarımız için direniş evine
döndük ve imza föylerimizi hazırlayarak düğün ziyareti için yola çıktık.
Dersim ve Kahramanmaraş’lı ailelerin çocuklarının düğününde halkımıza sahneden Sibel ve Gökhan’ın direnişini anlatıp onların talepleri için duyarlı olmalarını istedik. Yaklaşık 900 kişi Sibel ve Gökhan’ın sesini duydu ve 280 imza topladık.
Tekrar direniş evimize döndük ve ziyaretçilerimiz ile sohbet edip direniş türkülerimizi ve şarkılarımız söyledik. Yoğun bir gün geçirdik ve her adımımızı, nefesimizi, sohbetimizi halkı için canını ortaya koyan direnişçilerimiz Sibel ve Gökhan’ın onurlu direnişini halkımıza duyurmak ve zafere kilitlenmemizin inancı ile daha da güçlendirdik.
4. güne ek bilgi: Umut TV ile ropörtaj yaptık ve bugün bu röportaj yayınlandı. Umut TV’ye başarılar diliyoruz ve onları selamlıyoruz.