O günlerde devrimin prestiji haline gelmiş Deniz Gezmiş ve
arkadaşları Türkiye oligarşisi tarafından tutsak edilmiş, idam kararları
verilmişti. Mahir Çayan 50 yıllık revizyonizmi yıkmış devrimci eylem olmadan
devrim gerçeğinin halka anlatılamayacağını savunmuş bunun da pratiğini göstermiştir.
Bu nedenle ya Deniz Gezmiş ve arkadaşları faşizmin elinden alınacak ya bu yolda
sonuna kadar savaşılıp ölünecekti.
Devrim mücadelesinde çıplak gerçek bir direniş ve feda
kültürü yaratmadan bu topraklarda devrimin gerçekleşemeyeceğiydi. Ve ilk fedayı
Mahir Çayan kendi ve 9 yoldaşıyla birlikte yarattı. Mahir Çayan’ları katleden
Amerikan helikopteri, Amerikan üniforması, Amerikan silahı, Amerikan
postalıydı. Kızıldere’nin gerçeği Amerikan silahından çıkan kurşunların kimi
niçin katlettiğiydi. Emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı feda kültürü ile
direnmeyenlerin devrimi gerçekleştirme düşüncesi olamaz. Biz bu nedenle doğum
yerimiz Kızıldere'dir diyoruz. Mahir Çayan devrimcilerin mücadelelerinde
katledilip öldürülebileceğini biliyordu. Mahir Çayan ve 9 yoldaşını katleden
emperyalizm Anadolu topraklarında halk kahramanları tarafından asla yalnız
bırakılmadığını Mahir Çayan’ların geleneğini de devralanlardan öğrendi.
Emperyalizm Anadolu topraklarında ne zaman halka saldırdıysa bu saldırıyı en
önde devrimciler karşıladı. 1984’de, 1996'da, 2000-2007'de, 2020'de Ölüm
Oruçlarıyla dünya halklarının umudu olan Türkiye devrim hareketi bugün de
Kızıldere'nin feda anlayışıyla direnişini Ölüm Orucundaki Sibel Balaç ve Gökhan
Yıldırım’la sürdürüyor. Direniş zafere teslimiyet katliama götürür. Tüm dünya
halklarına umut olan Türkiye devrim hareketi ideolojik sağlamlığını
Kızıldere’den alıyor. Direnmeyen çürür savaşmayan ölür gerçeği buradadır.
Direnecek savaşacak ve kazanacağız!
Mahir, Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş!
Yaşasın Direniş Yaşasın Zafer!
TAYAD'lı Aileler