1 Mayıs işçinin emekçinin, yoksul halkın birlik, dayanışma ve mücadele günü.
Yüzlerce yıldır bedeller pahasına
alanlara çıkılan,
Alanlara çıkmak için canlar verilen,
Dünyada ve ülkemizde kanımızla
kızıllaşan
Her dakikası emekçi halka ait bir gün.
Öyle
ki bir ülkenin geçmiş yıla ait mücadelesinin özeti, gelecek yılının emekçiler ve
devlet güçleri açısından nasıl geçeceğinin göstergesidir.
Yüzlerce
yıldır hiçbir güç 1 Mayıs’ta emekçilerin alanlara çıkmasını engelleyememiştir
ancak oligarşi umudunu kesmez her sene 1 Mayıs günü yapılacak eylemlere ilişkin
yeni saldırı kararları, engelleme çabaları içine girer. İşte alanlara
çıkmaktaki ısrar ve düşmanın çıkarmama çabası o gün doruğa ulaşır. Örneğin
ülkemiz 1 Mayısları böyledir. 1977 1 Mayıs’ında Türkiye oligarşisinin Taksim
Meydanında 1 Mayıs için bir araya gelmiş yüzbinlerce emekçinin üzerine
bombalar, kurşunlarla saldırması üzerine 34 emekçi katledildi. 136 kişi
yaralandı. Bunun üzerine emekçiler her yıl katliamın yapıldığı Taksim Alanını 1
Mayıs Alanı ilan ettiler. O günden bu güne Taksim Alanı düşmanın 1 Mayıs’ta
yasaklı alanı, emekçiler içinse girilmesi gereken emekçilerin kanlarıyla
kızıllaşmış 1 MAYIS ALANIDIR. Taksim
Alanı girilmesi gereken, o alan için canını vermiş Şehitlerimize olan borcu
ödeme, kazanılmış olan bir hakkımızı ellerimizle düşmana vermeme ısrarı
olmuştur. Bunun için gerektiğinde yeniden şehitler verilmiş ama TAKSİM ISRARI’ ndan vazgeçilmemiştir.
TAKSİM ALANI
ısrarımızın ve bu alanın önemi emperyalizmin sol yumruğu haline gelmiş ülkemiz
solunun söylediği, sulandırdığı gibi kör bir inat değildir.
Bu
gün de tüm güçler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. Politikalar 1 Mayıs alanlarında en
somut haliyle çarpışacak. Bunu bilen düşmanda tıpkı halk güçleri gibi aylar
öncesinden hazırlanıyor 1 Mayıslara.
Bizler
Halk Cepheliler olarak ülkemizde ve bulunduğumuz her ülkede 1 Mayıs’ta ALANLARDA
olacak politikalarımızı emekçi halka taşıyacağız. Ülkemizde bir Ölüm Orucu
süreci yaşanıyor. Sibel BALAÇ ve Gökhan YILDIRIM hapishanedeki hak gaspları ve
ülkemizdeki Adaletsizlikten kaynaklı bedenlerini ölüm Orucuna yatırdılar. Adalet
isteğimiz, ekmeğimiz kadar, yoksulluğumuz kadar acil bir taleptir.
Yaşadığımız
Avrupa da da taleplerimiz benzerdir, Korona bahanesiyle, halklar üzerindeki
baskılar artmış, yoksulluk artık gizlenemeyecek boyutta Avrupa’nın da gündemi
haline gelmiştir. Çeşitli bahanelerle IRKÇILIK
yine Avrupa da yaşayan göçmen halkın acil gündemlerindendir. Bu gün Rusya-
Ukrayna arasındaki arasında ki savaşı Ukraynalı Faşistleri silah, teçhizat,
kurmaylık ve en önemlisi tüm emperyalistler bir ağızdan ideolojik ve yalan
bombardımanıyla sahiplenerek IRKÇILIĞI
yükseltmektedirler. Bu gün Ukrayna halkının savunur görüntüleri, yarın göçmen
halklarına yönelik saldırılara dönüşecektir. Bu nedenle nefes almadan Rusya’ya
karşı 100 yıllık kinlerini kusuyorlar. Bu saldırılar Rusya’ya karşı değildir.
Bu saldırı tüm emekçilerin Sosyalizm inancına, özlemine karşı emperyalizmin
kinidir. Onun için sözde kullanılması yasak Nazi amblemlerini çıkarıp
sakladıkları yerden tepe tepe kullanıyorlar. Ukrayna da Nazilerin yaptığı
katliamları Rus orduları yaptı diye Mağdur rolü oynuyor, halka karşı
katliamlarını utanmadan basına veriyor, kendi katliamlarından yine kendilerini
güçlendirecek destekler yaratmaya çalışıyorlar. IRKÇILAR, YALANCILAR ve HALKLARIN KATİLİDİRLER. Emperyalizmin
karşısında sinen, susan değil, halkları için mücadele eden halklar
emperyalizmin korkulu rüyasıdır. Alanlarda hem ülkemizdeki mücadelenin hem de
yaşadığımız ülkedeki sorunlarımız ve çözümleri gözler önünde olmalıdır ki bu
tek bir ağızdan söylenen yalanlar dağılabilsin.
Bu
nedenle bizlerde bu toz duman arasında, kullandıkları basın yayın ve tüm medya
güçleriyle halkların beyinlerini işgal etme çabalarına rağmen kendi mütevazi
ama beyinlere ulaşabilecek yöntemlerle doğrularımızı, halkların çıkarına
olanları anlatma çabası içinde olacağız.
EMPERYALİZME KARŞI BAĞIMSIZLIK,
FAŞİZME KARŞI DEMOKRASİ İÇİN KERPİÇ EVLERDEN F TİPLERİNE OLAN
DİRENİŞİMİZİ,
IRKÇILIK, YOZLAŞMA VE YOKSULLUĞA KARŞI
MÜCADELEMİZİ 1 MAYIS’TA ALANLARA
taşıyacağız.
Tüm
halkımızı da bulunduğu her ülkede alanlarda, sloganlarımızı haykırmaya, SİBEL BALAÇ, GÖKHAN YILDIRIM’ın direnişini
Alanlara taşımaya, Ali Osman Köse ve tüm hasta tutsaklar için özgürlük istemeye
çağırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs Bıji Yek Gulan Es Lebe
Der 1.Mai!
Irkçılık, Yozlaşma ve Yoksulluğa Karşı
Halk Meclislerinde Birleşelim!
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırımın
Talepleri Kabul Edilsin!
Kahrolsun Emperyalizm ve Faşizm
Yaşasın Enternasyonalizm!
Hoch Die Internatıonale Solidaritet!
Almanya Halk Cephesi