O ses, MAHİR ÇAYAN’IN sesi! O ses, Anadolu ihtilalinin sesi.
Anadolu ihtilali, mayasını işte orada aldı. Kızıldere, devrimin manifestosu
olmuştur. Siper yoldaşlığın, teslim olmamanın, devrim için ölümüne çarpışmanın
adı olmuştur. Ve Anadolu’da gelişecek o tarihsel devrim mücadelesi işte orada
doğmuştur.
Kızıldere, Türkiye devriminin tek yoludur!
Kızıldere, nasıl mücadele edeceğimizi öğreten evimizdir!
Kızıldere’de doğduk, halkımızın dilinde türküleşmiş, şiirler
yazılmış yeni yeni gelenekler yarattık.
"Teslim ol" çağrılarına " Biz Buraya Dönmeye
Değil, Ölmeye Geldik" cevabını verdiler.
Düşmanın Kızıldere’nin son olmadığını, savaşın devam
ettiğini anlaması çok uzun sürmedi. Devrimin ve direnişin haykırıldığı o kerpiç
ev ve Kızıldere köyü, 50 yıldır Jandarmasıyla, polisiyle çembere alındı. Bu
faşizmin Cephelilerden korkusudur. İstediğiniz kadar saldırın, savaşı büyütmeye
ve umudumuzu örgütlemeye devam edeceğiz.
Kızıldere Son Değil Savaş Sürüyor
Mahirlerden, Dayımıza, Dayımızdan öğrencilerine mücadeleyi
büyütüyor, şehitlerimizin yolunda, ideolojik netlik ve kararlılıkla, onurlu ve
dillere destan olmuş tarihimizle savaşı büyütmeye devam ediyoruz.
Kızıldere’de yazılan teslim olmama ve direnme geleneği, bu
ideoloji Helin, Koçak Mustafa, Ebru ve İboları yarattı. Tarihimiz ve teslim
olmama geleneğimiz bugün ise Sibel ve Gökhanlarla devam ediyor.
Mahir, Hüseyin, Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş
Faşizm ne kadar saldırırsa saldırsın biz halkımızla
birlikte, umudumuzu büyütmeye ve yeni gelenekler yaratmaya devam edeceğiz.
30 Mart 16-17 Nisan devrim şehitlerimizi tekrar anıyor,
dünyada ve ülkemizde savaşanın sadece biz kaldığımızın bilincinde, umudumuzu
selamlıyoruz.
Mahir Hüseyin Ulaş Kurtuluşa Kadar Savaş
Yaşasın Önderimiz Dursun Karataş
Berlin Halk Cephesi