Yaşadığımız Avrupa ülkelerinde sürekli karşı karşıya
olduğumuz sorunlara karşı birleşmeli, örgütlenmeliyiz!
Emeğimizle var olduğumuz bu ülkelerde, sokakta, belediyede,
okulda, trende, alışverişte, her yerde ırkçılıkla karşı karşıyayız. NSU’nun
yaptığı katliamlardan, Halle, Hanau gibi katliamlara ırkçı saldırılar artarken,
polisin yabancılara yönelik saldırıları ve katliamları da artıyor. Sırf 2021
yılında Alman polisi 6 insanı işkencelerde katletti. 2015’ten bu yana
Almanya’da 32 insan ırkçı katliamlarda hayatını kaybetti.
Yaşanan bu saldırıların bizi ilgilendirmediğini düşünemeyiz.
Saldırıların gerçekleştiği o kafelerde, dönercilerde, o sokakta biz de
olabiliriz, bizim sevdiklerimiz de olabilir.
Irkçılığa karşı birleşmeli ve kendi halk değerlerimizi ve
kültürümüzü yaşatarak direnmeliyiz.
Emperyalizm bizi asimilasyon adı altında kendi
değerlerimizden, kültürümüzden uzaklaştırıyor. Irkçı, fiziki veya sözlü
saldırıların yarattığı eziklik duygusundan dolayı, kendi dilimizi bile
konuşmaktan utanır hale geliyor çocuklarımız.
Emperyalizm katliamlarını örtbas etmek ve insanları daha
kolay sömürebilmek için sorgulamayan, düşünmeyen insanlar yaratmak zorunda.
Beyinlerimizi, tv endüstrisi, medyası, okul ve eğitim sistemi,
uyuşturucu, fuhuş ve kumarla teslim almak istiyor.
Bu yozlaştırma politikalarına karşı ancak kendi
değerlerimizi yaşatarak direnebiliriz.
Son süreçte ne zaman alışverişe gitsek, hayatın ne kadar
pahalılandığını ürün fiyatlarına yapılan zamlardan fark ediyoruz. Rusya’nın
Ukrayna ya askeri girişini bahane ederek, Mazot, doğalgaz, un ve yağ gibi
ihtiyaç duyduğumuz birçok ürüne zam gelmişken, bu zamanların bir tek maaşlarımıza
yansımaması ise bizi geleceğimiz için endişelendiriyor. Sarı sendikaların patronlarla
yaptığı toplu sözleşmeler, ortalama enflasyonun bile altında iken, şimdiki
yüksek enflasyonun kat be kat altındadır. Emperyalizm bir taraftan ekonomik
krizini bizlerin sırtına yüklerken, bir taraftan da buna karşı çıkmamamız için
beyinlerimizi teslim almaya çalışıyor.
Gün gün artan ırkçılığa, Yozlaştırmaya ve yoksullaşmaya
karşı ancak birleşirsek direnebiliriz.
Dayanışma hayatımızı kolaylaştırır, bizi güçlü kılar.
Yaşadığımız Sorunlar Karşısında Tek Başımıza Değiliz!
Çaresiz ve Güçsüz Değiliz, Çözüm Halk Meclislerinde
Birleşmektedir!
1 Mayıs’ta Halk Meclisi Saflarında Birleşelim!