Türkiye’de İki Devrimci Tutsak Sibel Balaç ve Gökhan
Yıldırım Faşizmin Baskılarına, Açlığa, Yoksulluğa, Adaletsizliğe Karşı Aylardır
Ölüm Orucundalar!
Dayanışma Ezilenlerin İnceliği, Enternasyonalizm Halkların
En Güçlü Silahıdır.
Faşizme Karşı Direnen Türkiyeli Devrimcilerle Dayanışmayı ve
Enternasyonalist Mücadeleyi Büyütelim!
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım Kimdir?
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım, Türkiye’de, Erdoğan
liderliğindeki AKP faşizminin mahkemeleri tarafından siyasi yargılamalar
sonucunda ağır hapis cezalarına çarptırılan iki devrimci tutsaktır.
Sibel Balaç, AKP faşizminin Kanun Hükmünde Kararnamelerle,
hukuksuz bir şekilde işinden attığı, açlığa mahkûm ettiği bir devrimci
öğretmendir. Bu haksızlığa, bu zorbalığa sessiz kalmadığı, boyun eğmediği,
direnişi seçtiği için komplolarla, sahte belgelerle, gizli tanıkların yalan ifadeleriyle
10 Aralık 2018’de tutsak edilmiş, o günden beri tutsaktır.
Gökhan Yıldırım, İstanbul’da, yaşadığı mahallede
uyuşturucuya, çetelere, yozlaşmaya karşı mücadele eden genç bir devrimcidir. Bu
yüzden tutsak edilmiş, siyasi bir yargılamanın sonucunda, Sibel Balaç ve
binlerce siyasi tutsak gibi sahte delillerle, gizli tanıkların yalan ifadeleri
gerekçe gösterilerek 46 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.
Onlar, Türkiye hapishanelerindeki binlerce siyasi tutsak
gibi AKP faşizminin emrindeki polislerin komplolarıyla, gizli tanıkların yalan
ifadeleriyle, sahte delillerle tutsak edilmiştir. AKP’nin emrindeki mahkemeler
onlara ve binlerce siyasi tutsağa adil olmayan yargılamalar sonunda, siyasi
kararlarla ağır cezalar vermiştir.
Sibel ve Gökhan Neden Ölüm Orucunda?
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın ölüm orucuna
başlamalarının nedeni AKP faşizminin her geçen gün artan baskı ve zulmüdür.
AKP faşizmi, 19 yıldır uyguladığı politikalarla halkı daha
çok açlığa ve yoksulluğa mahkum etmiştir. AKP faşizmi, bu açlığın ve yoksulluğun
halkta yarattığı öfkeden ve halkın ayaklanmasından korkuyor. Bu yüzden halka
her geçen gün daha çok baskı uyguluyor, saldırılarını giderek artırıyor.
Aydınları, sanatçıları, gazetecileri, yazarları baskıyla,
sansürle susturmaya çalışılıyor.
Dernekleri kapatıyor; konserleri, yürüyüşleri, toplantı ve
gösterileri yasaklıyor.
Basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve
diğer birçok temel hak ve özgürlükleri gasp ediyor.
Binlerce insanı, sadece AKP iktidarının politikalarına karşı
çıktığı, muhalif düşüncelere sahip olduğu için siyasi yargılamalarla, delilsiz
ya da sahte delillerle, gizli tanık yalanlarıyla tutsak ediyor, haksız-hukuksuz
şekilde cezalandırıyor.
Hapishanelerde siyasi tutsaklara yönelik işkenceler,
yasaklar ve baskılar her geçen gün daha çok artıyor.
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım da işte bu haksızlığa,
hukuksuzluğa, adaletsizliğe, zorbalığa karşı ölüm orucuna başladılar.
Sibel ve Gökhan sadece kendileri için değil haksızlığa,
adaletsizliğe uğrayan herkes için direniyor.
Onlar, AKP faşizminin talimatlarıyla yapılan siyasi
yargılamalarda, gizli tanıkların yalan ifadeleriyle, sahte belgelerle haksız,
hukuksuz şekilde cezalandırılan binlerce insan için direniyor.
Onlar, yasalara göre tahliye edilmeleri gerektiği halde
tahliye edilmeyen, tedavileri engellenerek ölüme mahkum edilen hasta siyasi
tutsakların serbest bırakılması için direniyor.
Bu haksızlık, bu hukuksuzluk, bu zorbalık son bulsun diye
direniyor…
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın talepleri şunlardır;
1-Halkımızın üzerindeki ekonomik, sosyal ve siyasal
baskılara son verilsin!
2-Kim olduğu bilinmeyen gizli tanıklarla devrimcilerin
yargılanmasına son verilsin!
3-Tutsaklara kitap ve dergiler koşulsuz verilsin!
4-Hasta tutsaklar serbest bırakılsın!
5-Adalet Bakanlığı’nın 45/1 sayılı genelge ile kabul ettiği
sohbet hakkı tam olarak uygulansın!
6-Disiplin cezaları bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan
kaldırılsın!
7-Uyuşturucu ile mücadele eden devrimciler değil uyuşturucu
baronları tutuklansın!
BU DİRENİŞ TÜM DÜNYA HALKLARINA DİRENME VE BİRLİKTE MÜCADELE
ÇAĞRISIDIR!
Türkiye hapishanelerindeki devrimci tutsaklar Sibel Balaç ve
Gökhan Yıldırım’ın direnişi yalnızca Türkiye halkları için değil tüm dünya halkları
için baskı ve zorbalık karşısında direnmenin haklılığını, meşruluğunu ve
zorunluluğunu gösteren bir örnektir.
Bu direniş, tüm dünya halklarına zorbalığa, adaletsizliğe
karşı özgürlük ve adalet için birlikte mücadele çağrısıdır. Bu mücadele
enternasyonalizmdir.
Enternasyonalizm, ortak düşmanlarımıza karşı halkların ortak
mücadelesi ve dayanışmasıdır. Enternasyonalizm halkların kan kardeşliğidir.
Türkiyeli devrimciler Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın
talepleri haklı ve meşrudur. Sibel ve Gökhan’ın direnişine destek verelim,
enternasyonalist dayanışmayı ve birlikte mücadeleyi büyütelim!
Sibel Balaç Onurumuzdur
Gökhan Yıldırım Onurumuzdur
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz
Hasta Tutsaklar Serbest Bırakılsın
Ali Osman Köse Serbest Bırakılsın
YUNANİSTAN HALK CEPHESİ