Ölüm orucu direnişinin 145. gününde olan Sibel Balaç ve 139.
gününde olan Gökhan Yıldırım'ın taleplerini duyurmak için 12 Mayıs Perşembe
günü, Ankara Tabip Odası'nda Demokratik Kitle Örgütleri (DKÖ) ortak basın
açıklaması gerçekleştirdi.
Ortak Basın Açıklaması Metni:
12 Mayıs 2022
Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım
Yaşasın, Adil Yargılanma Hakkı Sağlansın
Ankara’da, Sincan Kadın Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski
öğretmen Sibel BALAÇ; sürgün ve mobbinge uğradığını söyleyerek 2018 yılında
zihinsel engelliler öğretmenliği görevinden istifa etmişti. BALAÇ, aynı yıl,
Kanun Hükmü Kararname’yle (KHK) işinden ihraç edilen memur, öğretmen ve
akademisyenlerin, Ankara’daki Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri “İşimi
Geri İstiyorum” eylemlerine katılmıştı.
18 Aralık 2019’ta tutuklanan BALAÇ; adil yargılanma
talebinin yanı sıra, hapishanelerdeki hak ihlallerinin sona ermesini talebiyle
19 Aralık 2021 tarihinde ölüm orucuna başlamıştı.
Yine 2016’dan beri Tekirdağ 1 No’lu Cezaevi'nde bulunan
Gökhan YILDIRIM da benzer taleplerle 25 Aralık’ta ölüm orucuna başlamıştı.
Hızlı kilo kaybından dolayı sağlık durumları gittikçe kötüye
giden BALAÇ ve YILDIRIM; Adalet Bakanlığı'na verdikleri dilekçelerde
belirttikleri taleplerinin karşılanmasını bekliyor.
Sibel BALAÇ 145 ve Gökhan YILDIRIM 139 gündür ölüm orucunda.
Yaşamları için geçen her saat, her dakika kritik öneme sahip. Geri dönüşü
olmayan sağlık sorunları yaşamamaları için geçen her saniyenin önemi ortadadır.
Ailesinden ve avukatlarından aldığımız bilgiye göre Sibel
BALAÇ ölüm orucuna başladığında 85 kiloydu, bu süreçte 30 kilo kaybetti ve şu
anda 55 kilo.
Gökhan YILDIRIM 1.75 boyunda, ölüm orucuna başladığında 62.5
kiloydu bu süreçte 10 kilo kaybetti ve şu anda 47.5 kilo.
Sağlık durumundaki değişiklik, kilo kaybının bu denli yüksek
olması bizleri endişelendirmektedir. Bu bulgular, insan sağlığı açısından geri
dönüşü olmayan bir sürecin belirtisi olabilir. Bu yüzden Sibel BALAÇ ve Gökhan
Yıldırım’ın ölüm orucunu sonlandırmaları için gerekli koşulların bir an önce
sağlanması son derece önemlidir.
Bizler sağlık emek meslek örgütleri ve insan hakları
örgütleri olarak Sibel BALAÇ ve Gökhan Yıldırım’ın ivedi olarak bağımsız sağlık
heyeti ile muayene edilmesini talep ediyoruz.
Bizler şunu da hatırlatmak istiyoruz; Açlık grevi veya ölüm
orucuna katılan kişiye kendi sözlü ve yazılı beyanına aykırı bir müdahalede
bulunulamaz, hayatî tehlikesinin varlığı öne sürülerek, kendi istekleri
dışında, zorla beslenemez ya da tedavi edilemez. Böyle bir müdahale Etik olarak
da hukuken de kabul edilemez. Bu durum “insanlık dışı veya onur kırıcı
nitelikte muamele” anlamına gelir. İşkence, insanlık dışı ve onur kırıcı
muameleye tabi olmama hakkı mutlak bir haktır ve hiçbir koşulda ihlal edilemez.
Dünya Tabipler Birliği Malta Bildirgesi’nin 21. maddesinde
de “Kişinin yararına olduğu düşünülse bile; tehdit, zorlama, güç kullanımı veya
fiziksel kısıtlamalarla beslemenin insanlık dışı ve onur kırıcı bir tedavi
biçimi” olduğu belirtilmektedir. Bir hekimin böyle bir müdahalenin parçası
olması halinde hem meslek etik kuralları hem de hukuki düzenlemeler yönünden
hatalı/kusurlu kabul edilecektir.
Adalet Bakanlığını sorunu çözecek adımlar atmaya davet
ediyoruz. Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilmesini, sağlık hakkı
kadar hayati bir hak olan Adil Yargılanma Hakkının kullanımının önünde durmak
yerine, yetkilileri kulak vermeye ve çözüm bulmaya çağırıyoruz.
Ankara Tabip Odası
Ses Ankara Şubesi
Türkiye İnsan Hakları Vakfı
İnsan Hakları Derneği Ankara Şubesi
Özgür Hukukçular Derneği Ankara Şubesi
Çağdaş Hukukçular Derneği Ankara Şubesi