AKP Beyoğlu Belediyesi, Okmeydanı Fetihtepe Mahallesi’ndeki 3550 No’lu adada yapmak istediği “Kentsel Dönüşüm Projesi” ile kendine yeni bir rant kapısı açmak için, mahalle halkına karşı saldırıya geçti. Bu zulme karşı Fetihtepe halkı barınma hakkı için direniyor.
Fetihtepe halkı daha AKP faşizminin saldırıyı
gerçekleştireceği haberini alır almaz kendi evlerinden çıkardıkları koltuklar,
gardıroplar, sokaktaki çöp konteyneri, ahşaplar ve moloz çuvallarıyla sokaklara
barikatlar örerek direnişe geçtiler. En temel hakları olan barınma hakkına
yönelik bu saldırıya karşı mahallelerini savunmak için sokaklara çıktılar.
AKP faşizmi binlerce polisi, çevik kuvveti,
gözaltı araçları, TOMA, akrep, resmi ve sivil polis araçlarıyla, bir ülkeye
işgal kuvvetleriyle girer gibi mahalleye girdi, halkın içinde yaşamaya devam
ettiği binaların ve gecekonduların elektrik, su ve doğalgazlarını kesti. 15
yaşından 70 yaşına, erkeğinden kadınına kadar kendi mahallesi için direnen
halka karşı azgınca saldırdı, halkı yerlerde sürükledi, işkenceyle gözaltına
aldı. Buna rağmen Fetihtepe halkı haklarını istemekten, direnmekten vazgeçmedi.
BARINMA HAKKINA
SALDIRMAK SUÇTUR! ZULME DİRENMEK HAKTIR!
Halkımızın çok güzel bir
sözü vardır: “Hak için kurban, küp için kavurma”. Her türlü işlerinin altından
rant çıkan din bezirganlarını tanımlamak için kullanılır. AKP iktidarında bu
söz, her gün bir kat daha anlam kazanmaktadır.
AKP faşizmi iktidara
geldiğinden beri en büyük rant kapılarından ve halkı teslim alma araçlarından
biri “kentsel dönüşüm projeleri” üzerinden şekillenen politikalar oldu. AKP
faşizmi, iktidarının ilerleyen yıllarında bu politikaları “mega projeler” diye
tanımladığı “Yap-İşlet-Devret” projeleriyle saldırılarını tırmandırarak devam
ettirdi. Özellikle Yap-İşlet-Devret projeleriyle 25-50 yıllık anlaşmalarla bir
yandan burjuvazinin ceplerini doldururken, diğer yandan onlarca yıl sürecek
olan borçlar üzerinden halkı her geçen gün daha da derinleşen bir yoksulluğa
sürükledi.
Aslında
İstanbul 4. İdare Mahkemesi, “mahalle halkının zorla tahliye edilmesi”
kararıyla ilgili kısmi yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Ama bu karar iki gün
sonra AKP’nin talimatı, doğrudan müdahalesi sonrasında değişti. AKP faşizmi
yargıyı, halkın üzerinde bir sopa olarak kullanıyor. Yargı mekanizması öyle bir
duruma gelmiş durumda ki, faşizmin talimatları, istekleri dışında tek bir karar
çıkmaz oldu. Çıksa bile tam da Fetihtepe’deki tahliye kararını durdurma kararındaki
gibi, faşizmin müdahalesiyle iki gün içerisinde karar değiştirilir. Yargı, AKP
faşizminin talimatları dışında tek bir karar bile vermez-veremez.
AKP, halkın en temel haklarından biri olan barınma hakkına
saldırarak halka düşmanlığını en açık şekilde gösterdi. Yol yapımlarında,
hastane inşalarında, köprü alanlarında halkı barındığı mahallelerden terk
etmeye zorladı. Kimi zaman ise deprem riski, güvenlik vb. bahaneler arkasından
yürüttü bu politikalarını. Ama tüm bu saldırıların içeriği aynıydı: halka
düşmanlık!
Faşizm yasa devletidir. AKP faşizmi de yasaları kendi
çıkarlarına uygun hale getirerek, hukuku halka yönelik bir silah haline
getirdi. En son Fetihtepe halkına yönelik saldırılarını da son dönemlerde
düzenlenen “torba yasalar” diye tanımladığı maddeler üzerinden
gerçekleştiriyor. Faşizm, yasalara uygun hareket ettiği, her şeyin yasal
çerçevelere uygun bir şekilde yürütüldüğü üzerinden bir algı yaratmak istiyor. Ama
bir şeyin yasal olması, onu tek başına meşru ve haklı kılmaz!
HANGİ YASA, HANGİ KANUN HALKA ZULMÜ
MEŞRU KILABİLİR!
Yasalar kim tarafından düzenleniyorsa, onun çıkarlarına hizmet
edecek şekilde düzenlenir. Her şey sınıfsaldır. Yasalar da sınıfsaldır.
Faşizmin çıkardığı yasalar, kendi sömürü düzenine hizmet eder. Hukuku,
demokrasiyi dilinden düşürmez ama burjuvazi için demokrasi, halk için
diktatörlük anlamına gelir. Bu nedenle halkın en doğal en meşru haklarından
biri olan barınma hakkı karşısında, faşizmin yasalarının hiçbir hükmü yoktur,
olamaz!
AKP Beyoğlu Belediyesi, kentsel dönüşüm projesi
ile yoksul halkı bu bölgeden uzaklaştırmak, yerine siteler kurup kar elde etmek
istiyor. Yani bu proje; bahane edildiği gibi halkın güvenliği, deprem riski
gibi gerekçelerle değil, tamamen rant için halka karşı yürütülüyor. Bunu
yaparken de halkı yalanlarla, asla gerçekleşmeyecek boş vaatlerle aldatmaya;
aldatamadığını ise baskı ve saldırı politikalarıyla, işkenceyle, tehditlerle,
elektrik, su ve doğalgaz kesintileriyle yıldırmayı amaçlıyor. Halkı çözümsüz,
çaresiz ve umutsuz bırakarak inançsızlaştırmak ve evlerinden atmak istiyor.
Halkı evlerini terk ettirmeye ikna etmek için her türlü yöntemi deneyen AKP,
gelecek hafta elektrik direklerini de sökmekle tehdit ederek, “geri dönüşü
olmayan bir sürecin başladığına dair” umutsuz bir düşünce ortamı yaratmak istiyor.
AKP iktidarının halk düşmanlığı tescilli,
kentsel dönüşüm sicili kabarıktır. AKP iktidarının kentsel dönüşüm zulmünü
Sulukule’den, Dikmen’den, Kadifekale’den, Fikirtepe’den ve adı farklı kaderi
aynı yoksul halkın mahallelerinin ve yaşamlarının mahvedilişinden biliyoruz. Kentsel
dönüşüm projeleri hiçbir örnekte halka yarar sağlamadı. Adı sürgünle,
dolandırıcılıkla, ömür boyu borçlulukla, yıkımla, felaketle anıldı. Hayal
edilen daha iyi yaşamlardı ama sonuç hep bu saydıklarımız oldu.
Şimdi de Fetihtepe halkı, şu anda susuz,
elektriksiz, doğalgazsız ısrarla evlerinde yaşamaya devam ediyor. Halk bu
süreci şöyle anlatıyor:
“Çocuklarımız
zayıfladı. Sulu gıda alamıyorlar. Poğaça ile günü geçiriyorlar. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi 8 gün su gönderdi, mobil büfe çorba, sandviç, kek
dağıtıyordu o da kesildi. Cemal Kamacı Spor Merkezi’nde haftada bir banyo
yaptırıyorduk çocuklara, ona da izin vermiyorlar artık. Banyo ve
çamaşırlarımızı yıkamak için komşulara, akrabalara gidiyoruz. Acı sudan su
taşıyoruz. Yemek yapamıyoruz, bir küçük tüp 80-90 lira, ekmek arası bir
şeylerle günü geçiriyoruz. Buzdolaplarımız da çalışmadığı için peynir almaktan
bile korkuyoruz.”
AKP iktidarı yıkıyor ve düzenin tüm siyasi
partileri ise izliyor… Onlar elbirliğiyle yıkıyorlar ve şimdi de halkı borçlar
içerisinde, mahallelerinden uzakta, hiç alışkın olmadıkları bir tarzda yaşamla
baş başa bırakmak için uzlaşmaya çağırıyorlar.
Bu düzenin halka
verebilecek hiçbir şeyi yoktur, olamaz da. Fetihtepe halkı evlerini terk
etmiyor ve hakları olanın kendilerine verilmesini istiyor. Kendilerine vaat
edilen yalanlara inanmıyor ve mücadeleyi sürdürüyor.
Bizler Halkın Mühendis
Mimarları olarak AKP iktidarının her türlü sürgün, borçlandırma, yalan ve
dolandırıcılığına karşı Fetihtepe halkının barınma hakkı mücadelesinin sonuna
kadar yanındayız.
HALKIN MÜHENDİS MİMARLARI