.jpg)
Çünkü tutuklandığı 17 Mayıs tarihinden beri götürüldüğü
Rheinland Platz eyaletindeki Rohrbach hapishanesinde TEK TİP ELBİSE giymesi
dayatılıyor. Avukat görüşüne, havalandırmaya, görüşe çıkarken dayatılan Tek Tip
Elbise Turuncu renkli. Amerika’nın Latin Amerika'da kurduğu Guantanamo
hapishanesinde tutuklulara giydirdiği elbise benzeri. Tutuklandığı ilk hafta avukatının da
girişimiyle elbiseleri alınacağı söylenmesine, dışardan elbiseleri hapishaneye
teslim edilmesine rağmen elbiseleri Özgül Emre'ye teslim edilmedi. Önce
dışarıdan elbise almayacakları ancak kendisinin içeriden parasıyla alabileceği söylendi.
Ancak çok geçmeden bununda oyalama ve yalan olduğu çıktı. Özgül Emre 38 gündür açlık grevini
sürdürüyor.
Daha sonra avukatı, ailesi ve arkadaşları sürekli olarak
girişimlerde bulunuldu, hapishane önünde eylemler yaptığı halde oyalamaya devam
ettiler. Araya giren tatiller ve hafta sonları da onlara gerekçe oldu. Dışarda
sahiplenenlerin tepkisi büyüyünce oyalama yerini gerçek yüzlerini gösterip BGH
Hakiminin kararını tanımadıklarını, hapishanenin bir uygulaması olduğu için
uymayacaklarını söylediler.
Bu arada açlık grevinde olan bir insan için hayati önemde
olan şeker ve tuz vermediler. Onu güçten düşürüp, müdahale etmenin yollarını
yapıyorlardı. Ancak yoldaşları ve halkı tarafından sahiplenen Özgül Emre için
onlarca koli hazırlandı, içine tuz, şeker ve kıyafet konularak hapishaneye
postalandı, telefonla sürekli aranarak neden tuz ve şeker vermedikleri soruldu.
Önce hapishane telefonundan akılları sıra dalga geçtiler. Bu konuşmaların
kaydedilmesi ve sosyal medyada yayınlanması üzerine, daha sonra açılan
telefonlardan bilgi veremeyeceklerini söyleyip kapattılar. Ve en sonunda da
telefonları açmadılar.
BGH Hakimide, hapishane yönetimi de bu durumdan sorumludur.
Öyle olmasaydı BGH Hakimi yetkisini kullanarak çözüm bulur ya da başka bir
hapishaneye sevkini yapardı. Ancak bunu da şu ana kadar yapmamaktadır. Faşizmin
oyunlarından farklı olmayan, saldırganlaşınca aynı yöntemleri kullanan Burjuva
demokrasisinin gerçek yüzü budur.
Yasalara göre bile daha tutukluluk aşamasında böyle bir
dayatmanın olamayacağı belli olmasına rağmen bu dayatmanın nedeni Nazilere
özenmek değil de nedir? Daha da ötesi bunlar Nazi yöntemleridir.
Almanya Hapishanelerinde ayağa pranga takılmasından, tek tip
elbise dayatmasına kadar her türlü uygulamanın olduğu biliniyor. Bu hapishanelerden
birisi de Rohrbach hapishanesidir. Tescilli, Nazi yöntemleriyle devrimcileri
teslim alacakları yanılgısı ise Alman emperyalizminin gafletidir.
Alman emperyalizmi Nazilerden kalma alışkanlıklarla kendi dışındaki
halkları küçümserken o halkları geri görüp kendini üstün görme içgüdüsü ile
yaptıklarına sessiz kalınacağını düşünüyor. İnsana uygun gördüğü uygulamaya
bakın.
Ayaklara Pranga vurmak,
Tek Tip Elbise dayatmak,
Hem de kendi yasalarında bile suç olmayan eylem ve
faaliyetlerden devrimcileri "terörist" ilan edip kendi izin verdiği
eylem ve faaliyetleriyle tutukladığı devrimciler ise "terörist" öyle
mi? Bunları yaparken aynaya bakmayı unutmuş, hayal aleminde dolaşıyor.
Ukrayna da açıkça kullandığı Azur Taburlarından kaynaklı
Nazilerin genilgisini unutmuş, coşmuş devrimcilere Tek Tip Elbise
giydirebileceği düşüncesine kapılıyor. Yoğun sahiplenmeden korkan Alman
emperyalizminin konuyla ilgili muhatapları basına "Eylemler
agresifleşti" açıklaması yapıyor. Sokak ortasında polislerinizin insanları
boğması, kaçırması, işkenceyle gözaltına alıp hapse atması, orada şeker, tuz
vermemesi, elbiselerini vermemesi normal ama insanların onu sahiplenmek için
gönderdikleri, şeker tuz, elbise kolileri, telefon açmaları, nedenini
sormaları, çözmeye zorlamak için eylem yapmaları "agresif"lik oluyor.
Ya ne yapacaktık? Siz dediniz diye biz terörist, siz ise her türlü insanlık
dışı yöntemlerle bizi terbiye mi edecek, ayaklarımızla toplama kamplarına
gidecek hatta gönüllü insan yaktığınız fırınlara mı girecektik?
Devrimci şair Ümit İlter bir şiirinde şöyle diyordu.
"Bu kadar cahillik için
eğitilmiş olmak gerek"
Bu kadar cahillik için eğitilmiş Rohrbach hapishanesi
yetkilileri, BGH hakimi, polis şefleri ve akıl hocaları yanlış hesapta. Onlara
tarihimize yeniden bakmalarını öneriyoruz. 1984 yılında Türkiye faşizminin
dayattığı Tek Tip Elbise saldırısını en karanlık zamanlarda nasıl
parçaladığımızı ve Türkiye halklarının karşısına başı dik çıkarak mücadelesinin
önünü açtığımızı okumasının öneriyoruz.
Emperyalizm ve faşizm böyledir. Ölesiye korktuğu halkları
öylesine küçümser ki aslında öyle olmasını istediği, dilediği içindir. Ama öyle
değildir bunu içten içe bilir ve korkar.
Üç devrimciyi evinden, evinin önünden, sokaktan kaçırarak,
işkence ederek, evleri arayarak gözaltına alan, hapishaneye atan, muhalifleri
terörist göstermek için 129 ve benzeri yasalar çıkaran Alman emperyalizmidir.
Sokak ortasında insanları boğarak öldüren, işyerlerinde, sokakta kurşunlayan,
diri diri yakan, bombalayan Alman emperyalizminin Nazi düşünceli, gönülden ve
gizli olarak destekledikleri, finanse ettikleri
Alman ırkçılarıdır. Mahkemelerde katlettikleri insanların aileleriyle
dalga geçen, gülen, "agresif" görülmeyen ırkçı faşistleri bu bakış
açısının sonucudur.
Biz Özgül EMRE'nin, İhsan CİBELİK'in, Serkan KÜPELİ'nin
yaptıklarının suç olmadığını biliyoruz. Onların devrimci, devrimci sanatçı ve
devrimci dostu olduğu için tutuklandığını, Alman emperyalizmini teşhir
ettikleri için, devrimcilik yaptıkları için tutuklandığını herkese anlatacak
Alman emperyalizmini daha çok teşhir edeceğiz. O nedenle Özgül Emre ile
uğraşmaktan vazgeçin!
Gidin ırkçı katilleri bulun!
Özgül Emre'nin talebini kabul edin!
Almanya da yaşayan halkımız!
Özgül Emre'ye sahip çıkalım. Özgül Emre, İhsan Cibelik,
Serkan Küpeli, halkın haklı mücadelesini verdiği, bunun için sanat yaptığı,
türkü söylediği, konser yaptığı, pikniğe, yaz kampına, cenazeye, nişana,
pikniğe katıldığı için, dernek faaliyetleri, izinli eylemler ve bunun gibi
aslında suç olmayan eylemlerden dolayı tutuklandılar. Esas istedikleri onların
ülkelerinde yaşıyoruz diye kendi cenaze, dayanışma kültürümüzü yaşatmayalım
diyedir. Kendi bencil kültürlerini bize kabul ettirerek bizleri köleleştirmek,
sormadan çalıştırmak, yozlaştırmak, beyinlerimizi teslim almak istiyorlar. Buna
izin vermemeliyiz. Sokak ortasında bize yaptıklarını görüyoruz. Çocuklarımızı
duvar diplerinde çevirip istediklerini yapma özgürlüğü, evlerimize,
bahçelerimize kadar girip bize işkence etmelerini normalleştirmek, bunlara
sessiz kalmamızı sağlamak istiyorlar. İstediklerini sınır dışı ederek, bizi
oturumlarımızla tehdit ederek bizi tepkisiz bırakmaya çalışıyorlar. Buna sessiz
kalmamalıyız. Hepimiz için, kendi çocuklarımız, kendi geleceğimiz için sessiz
kalmamalıyız. Buna sessiz kalmayan Özgül Emre'ye sahip çıkmalıyız.
Yapabileceğimiz her bir sahiplenme yöntemi önemlidir.
Hapishaneye, Yargıtay hakimliğine, bir telefon, bir faks,
bir mesaj atarak Özgül Emre'ye Tek Tip Elbise dayatmasından vazgeçmelerini
söyleyip, protesto edebiliriz.
Hapishane önü eylemlerine, açılan stantlara ve destek
eylemlerine katılabiliriz.
Bir imza atabilir, bildiri dağıtabilir, duvar gazetesi
yapabilir, bir pankart, bir döviz, bir etiketleme yapabiliriz.
Basına bir açıklama yapabilir, haber yapmalarını
sağlayabiliriz.
Alman soluna, demokratik kurumlarına mail yoluyla bilgi
verebiliriz.
Destek videolarına devam edebiliriz.
Paneller, Seminerler, Toplantılar yapıp, katılarak daha
geniş bir kamuoyunu bilgilendirebiliriz.
Bir şiir okuyarak, bir şarkı söyleyerek destek olabiliriz.
Piknik yaparak, yapılan pikniklere katılarak, dayanışmayı
büyütebiliriz.
Çocuklarımızla birlikte, yüzlerce balon, umut feneri
uçurabiliriz.
Daha bulabileceğimiz yüzlerce yöntemle Özgül Emre'nin
yanında olduğumuzu gösterebilir onu yalnız bırakmayarak, Alman emperyalizmini
rahat bırakmayarak sorunu bir an evvel zaferle sonuçlandırabiliriz.
Özgül Emre Onurumuzdur!
Tek Tip Elbise Dayatmasına Son Verilsin!
Nazi Kampı Mı Hapishane Mi!
Devrimcilik Yapmak Suç Değildir!
Özgül Emre İst Nicht Allein!
Almanya Halk Cephesi
Rohrbach Hapishanesi adresi:
JVA Rohrbach
Peter-Ceasar Allee
55597 Wöllstein
Tel. 06703 3060
Hapishane Müdürü:
Rheinland Pfalz eyaleti
Adalet Bakanlığı: Frau Zöller:
Tel: 06131 164 800
