Kendine "bağımsız, tarafsız" diyen cümle basın,
yayın organına kendisini AKP'nin saldırılarına hedef yamamak için kendi iç
sansürünü uygulayarak yazmıyor, çözmüyor, yokmuş gibi davranıyor. Buna rağmen
iktidarın hedefi olmaktan kurtulamıyor. Çünkü gerilemenin susmanın sınırı
yoktur. Geriledikçe geriler, sustukça susar, aldığın nefesin bile ses
çıkarmasından korkarsın. Bunun duyulmaması için ağzını öyle sıkı kapatırsın ki
sonunda düşmanın boğmasına gerek kalmadan kendini boğarsın. Ülkemizdeki kendine
muhalif diyenin de dahil olduğu pozisyon bugün istisnalar hariç budur.
Aylardır Ölüm Orucunda olan insanları yazmamak, çizmemek,
gündem yapmamak, bir ünlünün magazin haberinden daha önemsiz görülmekte, haber
değeri taşımamaktadır.
Cumhuriyet gazetesi gibi önüne gidilip, haber yapmalarını
isteyen insanları polise ihbar ederek gözaltına aldırmaktadır. Oysa Adalet
herkese lazımdır. Kaldı ki bizim ülkemiz bunun örnekleriyle doludur.
Cumhuriyet gazetesi yazarları da İktidarın hedefindedir,
muhalefet partileri milletvekilleri de. Yani kimsenin bir hukuksuzluk,
adaletsizlikle karşılaşmayacağının garantisi yoktur. O nedenle sadece
devrimcilerin sorunu değildir. Ancak bir tek devrimciler tarafından ölümüne
savunulan bir olgu haline gelmiştir. Ölümüne savunulmasını geçtik bari meslek
etiği gereğince, ahlak anlayışı çerçevesinde davranın. O da yok.
Bu Adaletsizliği yapanlar kadar susanlar da sorumludur.
O nedenle bizler direnenlerin sesini bağıra çağıra, onların
açlığına ortak olarak kullanabileceğiniz her yol ve yöntemle duyuracağız.
Sesimizi çoğaltarak, artık duyurmak zorunda bırakabiliriz onları. Bunu
yapabiliriz. Çünkü biz halkız ve başaramayacağımız hiçbir şey yok biz ikna
olduktan ve istedikten sonra. Bu amaçla Ölüm Orucu direnişçilerinin haberlerini
yapmayan, gündem yapmayan tüm basın yayının sansürünü parçalamak için
Almanya’da da bir günlük Açlık grevinde olacağız.
Herkesi, tüm halkımızı da Sansürü açlığımızla parçalamaya,
omuz vermeye ve Sibel'in, Gökhan'ın taleplerini sahiplenmeye çağırıyoruz.
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Sansürü Açlığımızla Parçalayacağız!