SİBEL BALAÇ VE GÖKHAN YILDIRIM Ölüm Orucu direnişinin 200'lü
günlerine geldiler.
200 parçaya bölünmüş yüreklerimiz,
200 kere sızlar…
200 zincir vurulmuş dillerimize, 200 kere parçalarız.
200 gün direnmişiz yılmadan bir 200 gün daha direniz.
200 gündür, sadece karınları aç değil. Esas olarak ADALETE
AÇ bedenleri. Adalet olmadığı için, Adil yargılanma hakkı için, hasta
tutsakların tedavi hakkı için, esasında da yasalarda bulunan hakların
kullanılması ve hayata geçirilmesi için “Ölüm Orucu”ndalar.
Onların talepleri sadece kendi davalarındaki hukuksuzluğun
düzeltilmesi için değildir.
SİBEL BALAÇ, halkın içinden çıkmış, halkın öğretmeni,
direnişin öğretmeni ve bugün direnişiyle halkın öncüsü olmuş bir Halk
çocuğudur. Kendisi de yine kendisi gibi kamu emekçisi olan Yüksel
Direnişçilerini sahiplendiği için tutuklanmış ceza almıştır.
GÖKHAN YILDIRIM, yaşadığı mahallede yaşanan sorunlara sahip
çıkmaktan ülkesinin sorunlarına sahip çıkmaya gönüllü olmuş, mahallelerde
çocuklarımızın, halkımızın yozlaştırılmasına karşı mücadele ettiği için onlarca
yıl ceza almıştır.
Onların talepleri bir hukuksuzluğu, Adaletsizliği tüm
Türkiye Halklarımız adına teşhir etmek ve bunların düzeltilmesi içindir. Yani
talepleri bizim taleplerimizdir.
Direniş yaklaşık 7 aydır, üç mevsimdir sürüyor. Koyu bir
sansür ve devletin duyumsamazlığı da sürüyor. Her türlü yok sayma, gözden uzak
tutma çabalarına karşı ülkemizde ve Avrupa'da yapılan destek açlık grevleri ve
sahiplenme eylemleriyle kamuoyuna anlatılıyor. Ancak buna rağmen şu ana kadar
çözüm için bir adım atılmış değil. O halde çok daha büyük bir SAHİPLENME ÖRNEĞİ
sergilememiz, artık çözüme zorlamamız gerekiyor. Tıpkı ÖZGÜL Emre’yi sahiplendiğimiz,
Alman emperyalizmine geri adım attırdığımız, taleplerini kabul ettirdiğimiz
gibi SİBEL BALAÇ ve GÖKHAN YILDIRIM'ın da sesini artık göz ardı etmeyecekleri
kadar duyurabilmeliyiz. Sahiplenmeyi bir üst aşama çıkarmalıyız.
Neler yapabiliriz?
Direnişi duyuracak her yol ve yöntemi kullanarak
duyurabiliriz.
- Konsolosluk önüne gidip ölüm orucu taleplerinin kabul
edilmesini isteyelim.
- Sibel ve Gökhan'ın bulunduğu hapishaneyi, adalet
bakanlığını arayarak, mail yazarak, faks çekerek onları sürekli olarak çözmeye
zorlayabiliriz.
- Duvar gazeteleri
asabiliriz,
- Umut fenerleri,
balonlar uçurabiliriz,
- Destek açlık
grevleri yapabiliriz,
- Posta kutularına
bildiri koyabiliriz,
- Pankartlar asarak,
yazılamalar yaparak duyurabiliriz,
- Türkiyeli basın
yayın kuruluşlarını arayarak duyarlılık yaratabiliriz. Neden haber
yapmadıklarını, haber yapmaları gerektiğini anlatabiliriz. Aynı şeyi Avrupa
basını içinde yapabiliriz. Belli başlı tartışma programlarını arayarak Ölüm
Orucunu anlatabiliriz.
- Sibel Balaç ve
Gökhan Yıldırım için, bir video çekebiliriz, bir şiir okuyabiliriz, bir türkü
söyleyebiliriz.
- Onlara mektup, kart
yazarak sahiplendiğimizi anlatabiliriz.
- Kına etkinlikleri,
kitlesel dayanışma eylem ve etkinlikleri yapabiliriz.
ve onlarca yol, yaratıcı yöntem bularak Sibel ve Gökhan'ı
duyuracak onların sessiz sedasız katledilmelerini engelleyeceğiz. Bunu bütün
eksiklerimize rağmen yaptık, daha yeni Özgül EMRE direnişi ve sahiplenmesi ile
emperyalizme geri adım attırdık. Yine yapabiliriz. dahası yapmak zorundayız.
Çünkü Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım artık oldukça kritik bir noktaya geldiler.
Ve biz bu sahiplenmeyi göstermezsek AKP faşizmi onları katletmekten, sakat
bırakmaktan geri durmayacaktır. Buna izin vermemek bizim ellerimizde. Çünkü
onlar üzerlerine düşen görevi yapıyorlar. Koymuşlar canlarını ortaya
direniyorlar. Bizde kendi üzerimize düşen görevi yapmak ve onları sahiplenmek
için elimizden geleni yapmak, gelmeyeni de gelir hale getirmek ve yapmak
zorundayız.
Bunun için ellerimizi taşın altına koyup, ellerimizi
birleştirip, Sibel ve Gökhan'ı zulmün elinden, ölümün koynundan alabiliriz,
almalıyız ve Zaferin bir parçası olmalıyız.
Çünkü,
" Büyüktür halkın elleri sımsıcak elleri
Uzanır kör hücreye sarar yaralı bedeni
Yazılsın bir kez daha
Tarihin ak sayfasına
Kavga derde deva için
BİRİMİZ HEPİMİZ İÇİN
HEPİMİZ BİRİMİZ İÇİN"
diyerek Sibel ve Gökhan'ı yaşatmak, bu zaferi kazanmak bizim
ellerimizde...
Herkesi, tüm yoldaşlarımızı ve halkımızı direnişi büyütmeye
çağırıyoruz.
Bunun bir parçası olan 16 Temmuz 2022 günü BİR GÜNLÜK DESTEK
AÇLIK GREVİ YAPMAYA çağırıyoruz.
Selam Olsun 200 Gündür Direnen Sibel Balaç Ve Gökhan
Yıldırım'a!
Ölüm Orucu Talepleri Derhal Kabul Edilsin!
Yaşasın Ölüm Orucu Direnişimiz!
Özgül Emre Kazandı Sibel Ve Gökhan'da Kazanacak!
Halkız Haklıyız Kazanacağız!
Almanya Halk Cephesi